Viyana Gezisine Devam...

Nerede kalmıştık, en son Gerstner Cafe'de kahve-pasta keyfi ve kahve kültürünün Avrupa'ya nasıl yayıldığından bahsetmiştik. Viyana gezimizin ikinci gününde şehrin meşhur meydanlarından Karlsplatz'a giderek güne başladık. Karlsplatz Viyena Mozart Orkestrasına ev sahiplik yapan MusicVerein (Müzik Klubü) binasına da çok yakın. 1870 yılından beri birçok besteciye, melodiye ev sahipliği yapmış bu tarihi binada müzik dinlerken kendinizi zaman içinde yolculuk yaparken buluyorsunuz. Konser vaktine kadar ilk olarak Belvedere sarayını görmek istedik zira Karlsplatz' dan yürüyerek ulaşılabilirsiniz. Belvedere Sarayı 1745 yılında Savoy Prensi Eugen emri ile mimar Johann Lucas von Hildebrandt´a yaptırılmış. Yukarı ve Aşağı Belvedere Sarayı olarak iki parçadan oluşan barok yapılar birbirine çok geniş ve gözalıcı bir bahçe ile bağlı, saray Prens Eugen' in yaz sarayıymış. Şu anda ise birçok ünlü ressamın tablosuna ev sahipliği yapan bir müze. Belvedere' de Gustav Klimt' in eserlerini izleyebilirsiniz, başyapıtlarından biri olan "The Kiss, Der Kuss, Öpücük" adlı tablo da Belvedere sarayında sergileniyor. Yazlık sarayı gördükten sonra sıra geldi kışlık saraya, şehir merkezinde ilk gün görmeye fırsat bulamadığımız Hofburg imparatorluk sarayını görmeye karar verdik. Hofburg' un geçmişi 13. yüzyıla kadar dayanıyor. Sarayın girişinde Avusturya kraliçesi Elizabeth bilinen ismi ile Sisi'ye ait bir müze de var. Sarayın girişinde yer alan Michele kapısına gelmede n Kohlmarkt üzerinde Demel Cafe'ye de uğramanızı tavsiye ederim. Demel 1888' den beri Kohlmarkt' de, imparatorluk sarayına da hizmet vermiş pastanenin birbirinden leziz pasta ve turtalarının yapımını da canlı olarak izleyebilirsiniz. Kahve molamızın ardından kendimizi Heldenplatz, Helden meydanında bulduk. Helden meydanı yani "Heroes Square", kahramanlar meydanı asırlar boyunca çok önemli olaylara tanıklık etmiş bir meydan. Belki de en çok hatırlanan olay 1938 yılında Adolf Hitler' in Avusturya İlhakı olmuştur. 12 Mart 1938'de Hitler orduları ile doğum yeri olan Avusturyaya girdi. Hitler'in Avusturya içinde ilerlemesi gittikçe bir zafer yürüyüşüne döndü ve Viyana'da, Heldenplatz'ta 200.000 Avusturyalının Hitler'in nutkunu dinlemesiyle zirveye ulaştı(Video: Hitler,Avusturya'nın Reich'a dahil olduğunu açıklıyor (2MB)

480pxwiener_riesenrad_dsc02961 Konser ile tamamlanan günün ertesinde 3. günde ilk durağımız Prater, Viyena' nın tarihi eğlence parkıydı. Prater' in gözdesi de Riesenrad=Giant Wheel=Dev dönmedolap idi. Riesenrad' ın içinde Avusturya tarihi de illustrasyonlar ile gösterilmiş, dönme dolap öncesinde içinde dönerek Avusturya tarihinde küçük bir gezi yapabiliyorsunuz. Riesenrad 1897 yılında inşaa edilmiş. Ve yine Viyena' nın simgelerinden olan Hundertwasser Haus, Avusturyalı ressam ve heykeltraş Friedensreich Hundertwasser tarafından yapılan evi görmeye gittik. 1986 yılında tamamlanan apartman kompleksi her kültürden bir parça barındırıyor ve Avusturyanın görülmesi gereken yapıtları arasında yer alıyor. Hundertwasser Haus' dan ayrılıp Naschmarkt yani bizdeki Mısır çarşısı benzeri açık pazara gitmeye karar verdik. Naschmarkt 1,5km uzunluğunda, yol boyunca enfes manzaralar, birbirinden leziz mezeler, kuru meyveler ile karşılaşıyorsunuz. Sıkça Türkçe duyarsanız şaşırmayın zira çoğu mekan Türk ya da Türkçe konuşabilen Yugoslavlara ait. Enteresan olan Naschmarkt 16. yüzyıldan beri aynı mekanda ! Naschmarkt' ın sonunda birbirinden lezzetli balık ve deniz ürünlerini tadabileceğiniz balık restaurantları var. Ve karşınızda 1897 yılında inşaa edilen "Secession" binası yani bilinen adıyla Avusturyalı Sanatçılar Odası var. Gustav Klimt ve Otto Wagner yapının inşaa edilmesinde büyük rol oynamış.

Ve yemek zamanı, belki duymuşsunuzdur Wiener Schnitzel, Viyana Şinitzeli diye bir tanım vardır, işte tam yerindesiniz meşhur Şinitzeli şehirde en iyi yapan restaurant Figlmüller olarak biliniyor. Mekana Stephensplatz' dan aşağı doğru yürüyerek, Stephansdom arkanızda kalacak şekilde ulaşabiliyorsunuz. İlk mekan küçük bir pasajın içinde ve yer bulmak neredeyse imkansız, rezervasyon yaptırmakta fayda var.

Ve Viyana'da 4. gün, Schönbrunn sarayı ile başladı. Schönbrunn için bir tam gün harcayabilirsiniz, bu sarayı bir de bahar ya da yazın görmek gerek. Şahane bahçelerinin tadına varmak için. Rathaus, Museums Quartier sonraki durak noktalarımızdı. Viyendaki tüm belli başlı müzeler bir alanda toplanmış ve bu alana da müze köşesi denmiş. Şahane bir fikir böylece kısa zaman içinde birçok müzeyi gezebiliyorsunuz. Biz MUMOK modern sanat müzesini (MUseum+MOdern+Kunst) ve Naturhistorisches Museum yani doğal tarih müzesini gezebildik, her ikisini de görmenizi tavsiye ederim.

800pxsachertorte_dsc03027 Ve gezimize son noktayı yine ismi Avusturya ile anılan Sacher Torte, Sacher turtası ile koyduk. Ve turtaya ismini veren Sacher Cafe'ye gittik. Turtanın tarifi yüzyıllardır saklanıyor ve hikayesi de ilginc; 1832 yılında saray için yapılacak bir ziyafetin hazırlıkları esnasında tatlılardan sorumlu olan aşçı hastalanır ve ziyafetin tatlısını hazırlama görevi genç aşçı Franz Sacher' e kalır. Ve gecenin sonunda yaptığı kek çok beğeni toplar, Hotel Sacher tarafından patenti alınır ve tarifi yıllar boyunca kuşaktan kuşağa saklanarak aktarılır. Tadı nasıldı diye sorarsanız, alışılmışın dışında extra lezzetli değildi diyebilirim. Cafe Sacher ve Cafe Demel arasında yıllardır süregelen Sacher Torte savaşı varmış, Demel' de de Demel Sachertorte adı altında bulabilirsiniz. Bu arada fayton turlarını unuttuk, şehirde birçok noktadan özellikle Hofburg çevresinden binebilirsiniz, 4 ya da 5 kişi binmekte fayda var, fiyatlar turistik:)

Mutlaka Tadın: Melange Kahve, Kaiserschmarren, Palatschinken, Einspaenner Kahve, Viyena Schnitzeli, Apfelstrudel ve daha birçok pasta çesidi...

Viyena' ya bir de bizim kameramızdan bakmak isterseniz > mutlaka tıklayın Horizon

Ve bu dört günün sonunda biz dedik ki umarız yolumuz bir daha Viyena' ya düşer, umarım sizin de yolunuz bir ara Viyanadan geçer...

Ayse Gulnur Akaltan
sweetmoments.typepad.com