Rehine krizi Filipinler'deki düzensizliğin ürünü
Nüfusunun üçte biri yoksulluk sınırının altında olan Filipinler'de yaşanan rehine krizi, ülkeyi bir türlü sorunlarından kurtaramayan hükümetin üzerindeki baskıyı iyice artırdı.
Salı günü yaşanan kanlı rehine krizi, ülkesini kötü yönetim ve gerileme sürecinden kurtarmaya çalışan Devlet Başkanı Benigno Aquino’nun üzerine büyük bir baskı kurarken, Filipinli yetkililer kuşatmanın yönetim stratejisini savundu.
Ancak saldırının bir gün sonrasında, Manila Emniyet Müdürü Leocadio Santiago kurtarma operasyonunda bazı hatalar yaptıklarını kabul etti. Santiago, "Kurtarma operasyonu sırasında bazı yetersizlikler ve taktik hataları tespit ettik. Bu konuda soruşturma açılacak" dedi.
Aquino ise, operasyon sırasında bazı turistlerin öldürülmesinin polisin yetersizliklerini açığa çıkardığını ve güvenlik güçlerinin kendisini düzeltmesi gerektiğini açıkladı.
ÇİN VE HONG KONG ÖFKELİ
Kaosa dönen kurtarma çalışması Çin’de öfkeye neden olurken, Hong Kong Yönetimi Başkanı Donald Tsang, sekiz turist ve onları rehin alan saldırganın öldürüldüğü kriz esnasında Aquino ile irtibat kuramadığını söyledi.
Hong Kong, vatandaşlarına Filipinlere seyahat etmemeleri tavsiyesinde bulunurken, Çin Komünist Partisi’nin sözcülüğünü yapan People’s Daily gazetesinin çıkardığı bulvar gazetesi Global Times, beceriksizce yapılan kurtarma operasyonunun artan huzursuzluğu derinleştirdiğini yazdı.
Gazete, “Filipinler Güneydoğu Asya’daki en düzensiz ülkelerden biri. Hükümet içindeki kültür kolonileşmesi, otokrasi ve hızlı değişimler bu ülkedeki her türlü sorunun başlangıç noktası oldu” yorumunu yaptı.
AQUINO FİLİPİNLERİN UMUDUYDU
Bir gün süren kuşatma Aquino’nun iki aydan daha kısa bir süre önce yemin ettiği alanın önünde yaşandı. Filipin demokrasisinin iki kahramanının oğlu olan Aquino, annesinin ölümünde ortaya çıkan duygu selinin ardından göreve gelmiş ve ailesinin itibari onun yolsuzluğa el atarak Asya’nın sönen yıldızına tekrar parıltı kazandırabileceği umudunu doğurmuştu.
Gece düzenlediği basın toplantısında, Aquino yaşanan rehine krizinin yıllık turist sayısını 6 milyona çıkartarak bu sektörde istihdamı artırmayı öngören plana ters düştüğünü belirtti. 2010’un ilk beş ayında, Hong Kong ve Çin’den gelen turist sayısı bir önceki seneye oranla yüzde 24 artarak 122 bine ulaştı. Bu rakam toplam turist sayısının yüzde 10’unu oluşturdu.
ÇOK FAZLA SORUN
Dünya Bankası’nın nüfusunun üçte birinin yoksulluk sınırının altında yaşadığını belirttiği Filipinler çok fazla sorunla boğuşuyor. Müslüman ayrılıkçıklar ve Maocular’ın sürdürdüğü direniş, kabile savaşları, suç çeteleri ve silahlara erişim kolaylığı ana güvenlik sorunlarını oluşturuyor.
Öldürülen saldırgan M-16 tüfeği, hafif silahlar ve el bombaları taşıyordu. Hong Kong’un Çin Üniversitesi akademisyeni Bryan Wong, saldırganın suçlara karışan Filipin polisinin altını çizdiğine değindi.
Wong, “Polislerin adam kaçırma veya rehin alma olaylarına karışması Filipin toplumunda alışıldık bir durum haline geldi. Sıkça Çinli işadamları kaçırılıyor ve bu olaylarda polisin parmağı oluyor” dedi.
İLK SALDIRI
Yoğun yağmur altında ilk saldırısını düzenledikten sonra tekrar harekete geçmek için bir saat bekleyen polisin başkent Manila’daki saldırıyı sonlandırma şekli çok karmaşıktı. Reuters’a konuşan emekli polis şefi Rodolfo Mendoza, rehinelerin kurtarılacağı bir operasyonun hızlı ve çok dikkatli bir şekilde yapılması gerektiğini belirtti. Mendoza, “Beş dakikadan daha uzun sürmelidir ancak komandoların otobüsün arka kapısını açmak için çok zaman kaybetmesi komik bir görüntüydü” dedi.
Yetkililer, işini geri isteyen ve barışçı bir çözüm uman eski polisin serbest bıraktığı dokuz rehineden cesaret aldı. Gün içinde, saldırgan kapısı açık olan otobüsün basamaklarında bekledi.
Mendoza, “Polis saldırganın rehineleri tehdit etmediği, arabulucuların kendisiyle konuştuğu esnada etkisiz hale getirilebilirdi” dedi. Aquino ise polisin olaylara müdahale becerisinin artırılacağını belirtirken, rehine krizinin devletin önceliklerini değiştirmediğini söyledi.
Aquino, “Tüm risklere karşı en iyi şekilde hazırlanmaya çalışıyoruz, ancak Filipinlerin refahını artırmak amacından sapmayacağız” dedi.
Salı günü yaşanan kanlı rehine krizi, ülkesini kötü yönetim ve gerileme sürecinden kurtarmaya çalışan Devlet Başkanı Benigno Aquino’nun üzerine büyük bir baskı kurarken, Filipinli yetkililer kuşatmanın yönetim stratejisini savundu.
Ancak saldırının bir gün sonrasında, Manila Emniyet Müdürü Leocadio Santiago kurtarma operasyonunda bazı hatalar yaptıklarını kabul etti. Santiago, "Kurtarma operasyonu sırasında bazı yetersizlikler ve taktik hataları tespit ettik. Bu konuda soruşturma açılacak" dedi.
Aquino ise, operasyon sırasında bazı turistlerin öldürülmesinin polisin yetersizliklerini açığa çıkardığını ve güvenlik güçlerinin kendisini düzeltmesi gerektiğini açıkladı.
ÇİN VE HONG KONG ÖFKELİ
Kaosa dönen kurtarma çalışması Çin’de öfkeye neden olurken, Hong Kong Yönetimi Başkanı Donald Tsang, sekiz turist ve onları rehin alan saldırganın öldürüldüğü kriz esnasında Aquino ile irtibat kuramadığını söyledi.
Hong Kong, vatandaşlarına Filipinlere seyahat etmemeleri tavsiyesinde bulunurken, Çin Komünist Partisi’nin sözcülüğünü yapan People’s Daily gazetesinin çıkardığı bulvar gazetesi Global Times, beceriksizce yapılan kurtarma operasyonunun artan huzursuzluğu derinleştirdiğini yazdı.
Gazete, “Filipinler Güneydoğu Asya’daki en düzensiz ülkelerden biri. Hükümet içindeki kültür kolonileşmesi, otokrasi ve hızlı değişimler bu ülkedeki her türlü sorunun başlangıç noktası oldu” yorumunu yaptı.
AQUINO FİLİPİNLERİN UMUDUYDU
Bir gün süren kuşatma Aquino’nun iki aydan daha kısa bir süre önce yemin ettiği alanın önünde yaşandı. Filipin demokrasisinin iki kahramanının oğlu olan Aquino, annesinin ölümünde ortaya çıkan duygu selinin ardından göreve gelmiş ve ailesinin itibari onun yolsuzluğa el atarak Asya’nın sönen yıldızına tekrar parıltı kazandırabileceği umudunu doğurmuştu.
Gece düzenlediği basın toplantısında, Aquino yaşanan rehine krizinin yıllık turist sayısını 6 milyona çıkartarak bu sektörde istihdamı artırmayı öngören plana ters düştüğünü belirtti. 2010’un ilk beş ayında, Hong Kong ve Çin’den gelen turist sayısı bir önceki seneye oranla yüzde 24 artarak 122 bine ulaştı. Bu rakam toplam turist sayısının yüzde 10’unu oluşturdu.
ÇOK FAZLA SORUN
Dünya Bankası’nın nüfusunun üçte birinin yoksulluk sınırının altında yaşadığını belirttiği Filipinler çok fazla sorunla boğuşuyor. Müslüman ayrılıkçıklar ve Maocular’ın sürdürdüğü direniş, kabile savaşları, suç çeteleri ve silahlara erişim kolaylığı ana güvenlik sorunlarını oluşturuyor.
Öldürülen saldırgan M-16 tüfeği, hafif silahlar ve el bombaları taşıyordu. Hong Kong’un Çin Üniversitesi akademisyeni Bryan Wong, saldırganın suçlara karışan Filipin polisinin altını çizdiğine değindi.
Wong, “Polislerin adam kaçırma veya rehin alma olaylarına karışması Filipin toplumunda alışıldık bir durum haline geldi. Sıkça Çinli işadamları kaçırılıyor ve bu olaylarda polisin parmağı oluyor” dedi.
İLK SALDIRI
Yoğun yağmur altında ilk saldırısını düzenledikten sonra tekrar harekete geçmek için bir saat bekleyen polisin başkent Manila’daki saldırıyı sonlandırma şekli çok karmaşıktı. Reuters’a konuşan emekli polis şefi Rodolfo Mendoza, rehinelerin kurtarılacağı bir operasyonun hızlı ve çok dikkatli bir şekilde yapılması gerektiğini belirtti. Mendoza, “Beş dakikadan daha uzun sürmelidir ancak komandoların otobüsün arka kapısını açmak için çok zaman kaybetmesi komik bir görüntüydü” dedi.
Yetkililer, işini geri isteyen ve barışçı bir çözüm uman eski polisin serbest bıraktığı dokuz rehineden cesaret aldı. Gün içinde, saldırgan kapısı açık olan otobüsün basamaklarında bekledi.
Mendoza, “Polis saldırganın rehineleri tehdit etmediği, arabulucuların kendisiyle konuştuğu esnada etkisiz hale getirilebilirdi” dedi. Aquino ise polisin olaylara müdahale becerisinin artırılacağını belirtirken, rehine krizinin devletin önceliklerini değiştirmediğini söyledi.
Aquino, “Tüm risklere karşı en iyi şekilde hazırlanmaya çalışıyoruz, ancak Filipinlerin refahını artırmak amacından sapmayacağız” dedi.
Konular
- İkiyüzlülüğü bırakın ve Türkiye'yle açık konuşun
- Cameron'ın sözlerinin altında ticari kaygılar yatıyor
- 'Mahkemenin kararı Belgrad'ı nakavt etti'
- Cameron'ın sözleri İngiliz basınını ayağa kaldırdı
- Österreicher ereifern sich über "türkische" Milch
- Avrupa artık onlara ihtiyaç duymuyor
- Cameron Almanya ve Fransa'yı yabancılaştırdı
- İran ve Türkiye arasında petrokimya işbirliği
- Boğa güreşleri yasağı İspanya'yı karıştırdı
- Gizli belgeleri sızdıran sistemin 'gizli sistemi'
- Fransız kadınlar neden bebeklerini öldürüyor?
- Almanya'nın Türk bakanı 3 ayda hüsran yarattı
- İtalya İçişleri Bakanı'ndan Fransa'ya Roman desteği
- 'Çekilmenin riskli olduğunu Obama'ya söylerim'
- 17 gün nasıl dayandılar
- Türkiye'ye serbest dolaşımsız AB üyeliği!?
- Sel felaketi Pakistan'ı İMF'ye götürdü
- Hong Kong’da Filipinlere seyahat yasağı
- İran, Oriflame’i gönderdi
- İngiltere'ye korku saldılar
- Belediye başkanı mafya kurbanı
- ETA'nın ateşkesi yetersiz bulundu
- Moldova'da referandum geçersiz sayıldı
- Başpiskopos: Milano'ya cami şart
- Avusturya’da Müslümanların 100. Yıl kutlaması
- Avrupa'da Türklere vize muafiyeti!
- İspanya’da Ev ve Oturma İzni Almak
- Türkiye'nin vize rüyası kötü bitti!
- Türk vatandaşlara vizesiz AB yolu açıldı
- Yeni ehliyetler AB ülkelerinde değiştirilebilecek mi