Tükiye'siz AB fakir olur

İngiliz Başbakan Cameron, Ankara ziyaretinde, AB üyeliği konusunda tam destek verdi. Türkiye'nin önemine işaret eden sorulara ise "Tabii ki Türkiye" diye Türkçe yanıt verdi. İki başbakan, Gazze, İran ve Kıbrıs'ı masaya yatırdı

İngiltere'nin çiçeği burnunda Başbakanı David Cameron, Ankara ziyaretinde Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği desteğin altını çizdi, Türkiye'nin Doğu ve Batı arasında oynadığı role vurgu yaptı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın konuğu olarak Türkiye'ye gelen Başbakan Cameron, Ankara ziyaretine Anıtkabir'le başladı, ardından da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde işadamları ile bir araya geldi. TOBB'da yaptığı konuşmasında, AB'deki Türkiye karşıtlarını "korumacılar-kutuplaşmış olanlar-önyargılılar" olarak sınıflayan İngiltere Başbakanı kendi sorduğu şu üç soruya da yine kendisi Türkçe olarak "Tabii ki Türkiye" diye yanıt verdi:

ÜÇ SORUDA TÜRKİYE'NİN ÖNEMİ
Hangi ülkenin Afganistan'daki çabaları, dünyaya bu mücadelenin Müslümanlara karşı değil, terörizme karşı olduğu mesajını veriyor?
Hangi Müslüman ülkenin, Filistin halkının haklarını savunurken İsrail ile uzun dönemli ilişkisi var?
Hangi Avrupa ülkesi İran'ı nükleer politikasında ikna etmek için en büyük şansa sahip? TOBB'daki konuşmasının ardından Başbakanlık'a geçen Cameron, Başbakan Erdoğan tarafından resmi törenle karşılandı ve iki Başbakan yenilenen Stratejik Ortaklık Belgesi'ni imzaladı. Erdoğan ve Cameron, yaklaşık 1.5 saat görüştükten sonra da ortak bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında iki ülke başbakanı birbirlerine ilk isimleriyle hitap etti, samimi havadaki toplantıda zaman zaman kahkaha sesleri yükseldi.

'DEĞİŞMENİZ BEKLENMİYOR'
David Camero toplantıda şu önemli mesajları da verdi: "Sizden farklı bir ülke olmanızı, değerlerinizi bir kenara bırakmanızı istemiyorum. Biz, sizin Türkiye olmanızı istiyoruz, tüm vatandaşlarımız için çok daha büyük bir güvenlik ve çok daha büyük bir refah inşa edilmesinde tanımladığım eşsiz rolü, ancak Türkiye olarak üstlenebilirsiniz." Başbakan Erdoğan ise, bir İngiliz gazetecinin, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a yönelik yaptırımlara 'hayır' oyu verdiğini hatırlatılması üzerine, "Tükürdüğümüzü yalayamazdık" diye konuştu. İsrail'in Mavi Marmara gemisine saldırısını da "korsanlık" olarak niteledi. Erdoğan ve Cameron'ın mesajlarından satır başları ise şöyle:

KIBRIS
ERDOĞAN: Kıbrıs ile ilgili 3 garantör ülke olarak yıl sonuna kadar bu süreci bitirebilir miyiz, bitirme kararlılığımız var mı, bu konuda görüş alışverişinde bulunduk. Ben aynı iradeyi David'de de gördüm. Kıbrıs ile ilgili şu ana kadar olan olumsuz sürecin olumlu yönde gelişmesine vesile olması sebebiyle tarih açısından bizlerin de hayırla yad edilmesine vesile olacaktır.
CAMERON: Kıbrıs konusunda oynayabileceğimiz rol insanları bir araya getirmeye çalışmaktır. Zamanlama konusunda konuşmak, nasıl ilerleme kaydedebiliriz konularına yoğunlaşmamız gerekiyor.

İRAN
ERDOĞAN: Nükleer silahı olan bir ülke değiliz. Bölgemizde de nükleer silaha karşıyız. Tahran anlaşmasının en önemli kısmı şudur. UEAK'ya üyedir. İsrail de öyle... İran NPT kurallarına uymayı kabul ediyor, ama öbür taraf kabul etmiyor. Türkiye'de takası İran kabul etti. Viyana Grubu ise ipe un serdi. Neticeye gidelim derken ne yazık ki yaptırımlar devreye girdi. Tahran anlaşmasına imza koymuş bir ülke olarak tükürdüğümüzü yalayamazdık.
CAMERON: Her ikimiz de nükleer silahsız bir İran görmek istiyoruz. En iyi yolu tartışmaya devam etmemiz lazım.

GAZZE
ERDOĞAN: Şu anda oralara kimse giremezken, inşaat malzemeleri sokulmazken, bu ambargonun kaldırılmaması gerçekten bir dramdır ve insanlığın buna seyirci kalması düşündürücüdür. Örneğin Şarm El Şeyh'te donörler toplantısında 4.5 milyar dolar yardım sözü verilmesinden bu yana bir yaprak dahi kıpırdamamıştır. Gazze'ye gelen yardım konvoyları saldırıya uğramıştır. Orada nitekim İngiliz parlamenterler 33 ülkeden yardım gönüllüleri vardı. Bunu Somali korsanları yapıyorlar, dünya tedbirler alıyor. Burada böyle bir olay gerçekleşince adil bir yaşamı dünyada tesis etmek için varolan siyasi liderlerin sessiz kalması düşünülemezdi. Temenni ediyorum ki İsrail bu yanlışından vazgeçer. Türkiye'den özrünü dilemesi tazminatların ödemesi, ambargoların kaldırılması lazım.
CAMERON: (Daha önce söylediği 'açık hava hapishanesi' sözlerine ilişkin) Avam Kamarası'nda söylediğim bir şeydi. Bir şeyi gizli tutmak istiyorsanız, Avam Kamarası'nda söylemenizin yeterli olduğunu gösteriyor bu soru. Gazze'de halen dışarı çıkmak, gerekli malzemenin girmesi çok zor. Bu tarif haklı bir tarif. Türkiye'nin oynayabileceği çok önemli bir rol var. ANKARA

Cameron'a tarihi mektup
Başbakan Erdoğan, önceki akşam yemekte ağırladığı İngiltere Başbakanı Cameron'a, Osmanlı Padişahı 3. Murat'ın İngiltere Kraliçesi 1. Elizabeth'e yazdığı mektubu çerçeveletilmiş şekilde hediye etti. "Eskiden Osmanlı padişahları ile dostluk edenler nasıl saygı görüp himaye edilmişlerse İngiltere kraliçesine de o şekilde muamele edilecek" denilen mektupta, Elizabeth'in talebi üzerine ilkbaharda büyük bir donanmanın çıkartılacağı da iletiliyor. "İki ülke arasındaki dostluk ve gereğince dost ve düşmana karşı birlikte hareket edilecek" deniliyor.