İran, 45 milyar Euro satacak altın ve dolara yatırım yapacak

İran Merkez Bankası dolar ve altın satın almak için döviz rezervlerinden 45 milyar Euro satacak. İran’ın söz konusu satışı üç aşamada gerçekleştirileceği, ilk aşamanın başladığı belirtildi. Diğer körfez ülkelerinin de döviz rezervlerinden hızlı değer kaybeden Euro’yu azaltmaya başladıkları kaydedildi.

İRAN Merkez Bankası, dolar ve altın almak için rezervlerinden 45 milyar Euro’yu satışa çıkardı. Üç aşamalı olacak satışın ilk aşamasının başladığı belirken, ayrıca diğer Körfez ülkelerinin döviz rezervlerindeki Euro miktarını azaltmaya başladığı da kaydedildi. Ekonomistler bu gelişmenin Euro üzerinde sınırlı da olsa bir etki yarattığını belirtirken, ülkenin büyük miktarda dolar alımına gidebileceği ancak ABD mevduat kuruluşlarının bu ülkeye yüklü miktarda dolar akışını yasakladığı hatırlatıldı.

Mecburen dolara yöneldi

Geçtiğimiz ay Euro’dan yavaş yavaş kaçış planları yaptığının sinyalini veren İran Merkez Bankası başkanı Mahmoud Bahmani, şimdi de yıllardır Washington yönetimine karşı olduğu için ülkede kullanılmayan dolara yönelmeye hazırlandıklarını söyledi. Bahmani mayıs ayında yaptığı açıklamada, “Euro’nun değer kaybetmesine karşın doların yükselmesi, İran’ın para birimi sepetinde değişiklik yapmamız gerektiğini gösterdi” ifadesini kullanarak dolara geçiş sinyali vermişti.

‘Kağıt parçası’ demişti

Genelde banka ile ilgili bilgileri gizli tutan İran, Aralık ayında rezervinin 80 milyar doları aştığını açıklamıştı. Dünyanın en güçlü merkez bankalarının Euro’nun değer kaybını önlemek adına ortak para birimine yatırım yapmaya devam ettiği belirtilirken, İran’ın krizin önümüzdeki dönemde de süreceğine inandığı için böyle bir uygulamaya gitme ihtiyacı hissettiği kaydedildi. 2007 yılında OPEC tarafından dünyanın en büyük beşinci petrol ihracatçısı seçilen İran, o dönem petrol fiyatının dolar üzerinden belirlenmemesi gerektiğini söylemiş ancak diğer ülkeler bu talebi geri çevirmişti. Ahmedinejad, fiyatlandırmanın dolar üzerinden yapılmasına tepki göstererek o dönem dolar için ‘değersiz bir kağıt parçası’ ifadesini kullanmıştı.

Parite düşmeye devam ediyor

Öte yandan Euro-dolar paritesi de gerilemeye devam ediyor. Parite dün, gün içinde 1.21’li seviyelere kadar gerilemesinin ardından günü 1.22’den kapatmıştı. 2009 sonuna göre paritedeki düşüş yüzde 15’e yaklaşırken, parite 1.22’li seviyeleri koruyor.

Zordaki Euro’ya merkez bankalarından destek geldi

DÜNYANIN başlıca merkez bankaları, Euro Bölgesi’ndeki borç krizinin etkisiyle Euro’da meydana gelen sert değer kaybına karşın Euro cinsi yatırımlarını durdurmayacaklarını ifade etti. Açıklamalar ortak para biriminin ‘rezerv statüsüne’ destek verdi. Brezilya, Hindistan, Japonya ve Güney Kore merkez bankalarına mensup yetkililer Reuters’a yaptıkları açıklamalarda, Euro Bölgesi ve ABD’nin önündeki büyük mali zorluklara karşın, ortak para birimi Euro ile doların kısa vadede alternatifi olmadığını ifade ettiler.

Yetkililer Euro ve dolar kullanmaya devam etmelerinin nedeni olarak bu para birimlerindeki büyük portföyleri ve para birimlerinin sahip olduğu yüksek likiditeyi gösterdiler. İsminin açıklanmasını istemeyen bir Japon yetkili, şu değerlendirmeyi yaptı: “Dolar veya Euro zor durumda olsa bile yatırım yapılacak başka bir yer yok. Belli derecede likiditesi olan bir para birimi gerekiyor. Sermaye akışının kontrol altında olduğu para birimlerinin de olması mümkün değil. İşler böyle olunca çok az seçenek kalıyor.”

Almanya çıplak açığa satış yasağını genişletti

ALMANYA Hükümeti, spekülatif hareketleri engellemek için çıplak açığa satışı yasaklama uygulamasını tüm hisse senetlerini kapsayacak şekilde Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan tasarıyı onayladı. Maliye Bakanlığı sözcüsünün yaptığı açıklamaya göre, önümüzdeki günlerde milletvekillerine sunulacak bakanlığa ait tasarı, finans piyasalarında oluşacak kriz durumunda tüm hisse senetlerinde ve bunlara bağlı türev işlemlerde çıplak açığa satışın yasaklanması için hükümete kararname çıkarma yetkisi veriyor. Almanya Finansal Denetleme Kurumu (BaFin) 19 Mayısta yaptığı açıklamada, 31 Mart 2011’e kadar geçerli olmak üzere, Euro Bölgesi borçları ve bazı finansal kuruluşların hisselerinin çıplak açığa satışının yasaklandığını duyurmuştu. Spekülatörlerin tercih ettiği çıplak açığa satış, mali piyasalarda sahip olunmayan ve kiralanmayan varlıkların (hisse senedi, tahvil, bono, emtia) daha düşük fiyattan yerine koyarak kar elde etme beklentisiyle açığa satılması anlamına geliyor. Çıplak açığa satışta, yatırımcıların hisse senedi ve tahvil gibi enstrümanlarda baştan o kağıdı borçlanmasına gerek olmuyor ve kağıdı o günün fiyatından satıyorlar. Eğer fiyat öngördükleri gibi düşerse, vadesi geldiğinde yatırımcıya daha düşük fiyattan satışı gerçekleştiriyorlar. Bu durumda hiçbir maddi yükümlülük altına girmeden, sadece bir kağıdın değerinin ileride daha da düşeceği varsayımından yola çıkarak para kazanabiliyorlar.