Türkiye'ye Batacak Dedi, Kendisi Zora Girdi
Türkiye'ye Batacak Dedi, Kendisi Zora Girdi
Almanya'nın Önde Gelen Bankalarından Commerzbank'ın Geçen Yıl Türkiye Ekonomisi İçin Çizdiği Karamsar Tablo Gerçek Olmadı, Hatta Türkiye'ye Not Artışı Geldi. Ancak Alman Hükümetinin Kurtardığı Commerzbank 2009'da 4.5 Milyar Euro Zarar Açıkladı.
Almanya'nın önde gelen bankalarından Commerzbank'ın geçen yıl Türkiye ekonomisi için çizdiği karamsar tablo gerçek olmadı, hatta Türkiye'ye not artışı geldi. Ancak Alman hükümetinin kurtardığı Commerzbank 2009'da 4.5 milyar euro zarar açıkladı.
Referans Gazetesi'nin haberine göre, Türkiye'de yaşanan siyasi kriz nedeniyle Goldman Sachs, JP Morgan, Unicredit gibi bankaların yatırımcılarına geçtikleri ülke notları geçmiş yıllarda yapılan analizleri ve geçilen notları gündeme getirdi. Hatta bunlar arasında Alman bankalarının yaptıkları yorumların genelde olumsuz olması dikkat çekiyordu.
Son olarak Taraf gazetesi yazarı ve eski Özelleştirme Daire Başkanı Süleyman Yaşar ,dünkü yazısında Almanya'nın ikinci büyük bankası Commerzbank'ın 2009 zararından hareketle geçen yıl Financial Times'da yayınlanan, bankanın döviz stratejisti Ulrich Leuchtmann'a ait analizi ele aldı.
Leuchtmann analizinde, Türk hükümetinin IMF anlaşmasını imkânsız kılabilecek genişletici mali politikasını sürdürmesi halinde TL'nin keskin bir devalüasyon riski ile karşı karşıya kalacağını vurguluyor, hükümetin, cari işlemler ve bütçede çifte açık yaratarak “ateşle oynadığı”nı söylüyordu. Hatta Leuchtmann, “Bu yılın bütçesi, basıldığı kâğıttan daha az değerli” yorumunu yapmıştı.
Türkiye öngörüleri tutmadı
Ancak Türkiye ekonomisi krizden Leuchtmann'ın öngörülerinin aksine ağır bir darbe alarak değil ayakları üzerine basarak çıktı. Hatta kredi derecelendirme kuruluşları pek çok Avrupa ülkesinin notlarını kırarken ya da bu yönde uyarı yaparken Standard & Poor ’s (S&P) geçen hafta cuma günü Türkiye’nin döviz cinsinden uzun vadeli kredi notunu, istikrarlı şekilde azalan borç yükünü ve hükümetin ekonomiye dair politikalarda esnekliğini gerekçe göstererek bir kademe artırdı. Türkiye'nin notu ‘BB-’den ‘BB’ye yükseldi.
Ancak yine geçen hafta açıklanan Commerzbank'ın 2009 verileri hiç de olumlu bir tablo çizmedi. Bu verilere göre banka geçen yıl 4.5 milyar euro zarar etti. Almanya'nın ikinci büyük bankası olan Commerzbank'ın 2008 yılı zararı da 6.5 milyar euroydu. Commerzbank CEO'su Martin Blessing, 2009 yılındaki zararın, “ekonomide ve finansal piyasalarda süren krizi” yansıttığını ve krizin henüz sona ermediğini söyledi. “Henüz olmak istediğimiz yerde değiliz ancak riskleri azalttık ve sermaye tabanımızda sürdürülebilir düzeltmeler yaptık” diyen Blessing, bu yıl müşteri odaklı işlerinde düzelme göreceklerini ifade etti. Krizde batma noktasına gelen Commerzbank, 2009 ortasında Alman hükümetinin 10 milyar euroluk yardımı ile ayakta kalmış, Alman hükümeti bankanın yüzde 25 hissesine sahip olmuştu.
Sebep varlık barışı mı
Commerzbank'ın 2009'daki analizini değerlendiren Süleyman Yaşar, o dönemde üzerinde çok tartışılan bu kötümser analizin nedeni olarak Türk vatandaşlarının Commerzbank'ta bulunan yüksek miktardaki mevduatlarını gösterdi ve yazısında "Söz konusu mevduatın varlık barışı nedeniyle Türkiye'ye gelmesinin engellenmesi amacıyla olumsuz havanın yayıldığı tahmin ediliyor" ifadesini kullandı.
Öte yandan, 2009'un Mayıs ayında Commerzbank ile birleşen Dresdner Bank'ın da 2001 krizi döneminde Bülent Ecevit başbakanlığındaki ANASOL-M hükümeti döneminde çıkan varlık barışı yayasından rahatsız olduğu biliniyordu. O dönem Türk basınında yapılan yorumlardan birinde "Alman Dresdnerbank Türkiye'ye para akışının önüne geçebilmek amacıyla gurbetçileri yakın takibe aldı. Yatırılan paralarla ilgili olarak 'nereden buldun' demeye başlayan banka, söz konusu tarihlerde gerekli evrakı gösteremeyenlere ise büyük cezalar verdi" yorumu yer almıştı.
Deutsche Bank senaryo yazdı
Commerzbank Türkiye konusunda kötümser olan tek Alman bankası değil. Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank'ın 2008'in son aylarında yayınladığı Türkiye raporu da en az Leuchtmann'ın analizi kadar dikkat çekiciydi. Deutsche Bank o dönemde Türkiye'nin en az 90 milyar dolara ihtiyacı olduğu ve nakit krizi çıkabileceği yönünde bir rapor hazırlamıştı. O rapor da büyük ilgi ve tepki gördü. Deutsche Bank'ın bu kötümser yorumunun ardından Türkiye'de yine "Türklerin mevduatı kaçmasın diye böyle bir rapor hazırlandı" görüşü gündeme geldi. Çünkü AKP hükümeti raporun yayınlanmasına yakın bir tarihte Varlık Barışı'nı dile getirmişti. Bu barış ile yurtdışındaki Türklerin daha çok kayıt dışı birikimlerinin Türkiye'ye çekilmesi hedefleniyordu. Türklerin yabancı bankalardaki mevduatlarının ülkeye getirilmesi de bir diğer amaçtı. Dolayısıyla yaklaşık 250 bin Türk müşterisi olduğu tahmine dilen Deutsche Bank'ın Varlık Barışı'ndan endişelenerek Türkiye ekonomisi için karamsar bir tablo çizmesi doğal karşılandı.
GOLDMAN DA ŞAŞIRTMIŞTI
Dünyanın en büyük bankalarından Goldman Sachs'ın geçen yıl mart ayında Türkiye ekonomisine yönelik hazırladığı rapor da piyasalarda şok etkisi yaratmıştı. Bu raporda Goldman Sachs, daha önceki yüzde 1,5'luk küçülme tahminini revize ederek 2009 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 7 küçüleceğini belirtiyordu. Banka, işlerin daha da kötüye gitmesi durumunda ekonomik daralmanın çift haneli rakamlara ulaşabileceği uyarısında bulunmuştu. Halbuki o güne kadar yapılan tahminler yüzde 1-3 arasında küçülme şeklindeydi. Ayrıca Goldman Sachs’a göre, IMF ile anlaşma olmaması durumunda dolar 2.3 TL'ye kadar çıkacaktı. Bankanın 2009 sonu dolar tahmini de 1.80 TL idi. Ancak Goldman Sachs özellikle dolar/TL konusundaki tahminlerinde yanıldı. 2009'u 1.49 seviyesinden kapatan dolar IMF ile henüz anlaşılamamasına rağmen 2.3 TL'ye yaklaşmadı bile. Türkiye'nin 2009 yılı büyüme verisi henüz açıklanmamasına rağmen küçülme oranının yüzde 7'nin çok daha altında kalacağı yorumları da yapılıyor.
Almanya'nın Önde Gelen Bankalarından Commerzbank'ın Geçen Yıl Türkiye Ekonomisi İçin Çizdiği Karamsar Tablo Gerçek Olmadı, Hatta Türkiye'ye Not Artışı Geldi. Ancak Alman Hükümetinin Kurtardığı Commerzbank 2009'da 4.5 Milyar Euro Zarar Açıkladı.
Almanya'nın önde gelen bankalarından Commerzbank'ın geçen yıl Türkiye ekonomisi için çizdiği karamsar tablo gerçek olmadı, hatta Türkiye'ye not artışı geldi. Ancak Alman hükümetinin kurtardığı Commerzbank 2009'da 4.5 milyar euro zarar açıkladı.
Referans Gazetesi'nin haberine göre, Türkiye'de yaşanan siyasi kriz nedeniyle Goldman Sachs, JP Morgan, Unicredit gibi bankaların yatırımcılarına geçtikleri ülke notları geçmiş yıllarda yapılan analizleri ve geçilen notları gündeme getirdi. Hatta bunlar arasında Alman bankalarının yaptıkları yorumların genelde olumsuz olması dikkat çekiyordu.
Son olarak Taraf gazetesi yazarı ve eski Özelleştirme Daire Başkanı Süleyman Yaşar ,dünkü yazısında Almanya'nın ikinci büyük bankası Commerzbank'ın 2009 zararından hareketle geçen yıl Financial Times'da yayınlanan, bankanın döviz stratejisti Ulrich Leuchtmann'a ait analizi ele aldı.
Leuchtmann analizinde, Türk hükümetinin IMF anlaşmasını imkânsız kılabilecek genişletici mali politikasını sürdürmesi halinde TL'nin keskin bir devalüasyon riski ile karşı karşıya kalacağını vurguluyor, hükümetin, cari işlemler ve bütçede çifte açık yaratarak “ateşle oynadığı”nı söylüyordu. Hatta Leuchtmann, “Bu yılın bütçesi, basıldığı kâğıttan daha az değerli” yorumunu yapmıştı.
Türkiye öngörüleri tutmadı
Ancak Türkiye ekonomisi krizden Leuchtmann'ın öngörülerinin aksine ağır bir darbe alarak değil ayakları üzerine basarak çıktı. Hatta kredi derecelendirme kuruluşları pek çok Avrupa ülkesinin notlarını kırarken ya da bu yönde uyarı yaparken Standard & Poor ’s (S&P) geçen hafta cuma günü Türkiye’nin döviz cinsinden uzun vadeli kredi notunu, istikrarlı şekilde azalan borç yükünü ve hükümetin ekonomiye dair politikalarda esnekliğini gerekçe göstererek bir kademe artırdı. Türkiye'nin notu ‘BB-’den ‘BB’ye yükseldi.
Ancak yine geçen hafta açıklanan Commerzbank'ın 2009 verileri hiç de olumlu bir tablo çizmedi. Bu verilere göre banka geçen yıl 4.5 milyar euro zarar etti. Almanya'nın ikinci büyük bankası olan Commerzbank'ın 2008 yılı zararı da 6.5 milyar euroydu. Commerzbank CEO'su Martin Blessing, 2009 yılındaki zararın, “ekonomide ve finansal piyasalarda süren krizi” yansıttığını ve krizin henüz sona ermediğini söyledi. “Henüz olmak istediğimiz yerde değiliz ancak riskleri azalttık ve sermaye tabanımızda sürdürülebilir düzeltmeler yaptık” diyen Blessing, bu yıl müşteri odaklı işlerinde düzelme göreceklerini ifade etti. Krizde batma noktasına gelen Commerzbank, 2009 ortasında Alman hükümetinin 10 milyar euroluk yardımı ile ayakta kalmış, Alman hükümeti bankanın yüzde 25 hissesine sahip olmuştu.
Sebep varlık barışı mı
Commerzbank'ın 2009'daki analizini değerlendiren Süleyman Yaşar, o dönemde üzerinde çok tartışılan bu kötümser analizin nedeni olarak Türk vatandaşlarının Commerzbank'ta bulunan yüksek miktardaki mevduatlarını gösterdi ve yazısında "Söz konusu mevduatın varlık barışı nedeniyle Türkiye'ye gelmesinin engellenmesi amacıyla olumsuz havanın yayıldığı tahmin ediliyor" ifadesini kullandı.
Öte yandan, 2009'un Mayıs ayında Commerzbank ile birleşen Dresdner Bank'ın da 2001 krizi döneminde Bülent Ecevit başbakanlığındaki ANASOL-M hükümeti döneminde çıkan varlık barışı yayasından rahatsız olduğu biliniyordu. O dönem Türk basınında yapılan yorumlardan birinde "Alman Dresdnerbank Türkiye'ye para akışının önüne geçebilmek amacıyla gurbetçileri yakın takibe aldı. Yatırılan paralarla ilgili olarak 'nereden buldun' demeye başlayan banka, söz konusu tarihlerde gerekli evrakı gösteremeyenlere ise büyük cezalar verdi" yorumu yer almıştı.
Deutsche Bank senaryo yazdı
Commerzbank Türkiye konusunda kötümser olan tek Alman bankası değil. Almanya'nın en büyük bankası Deutsche Bank'ın 2008'in son aylarında yayınladığı Türkiye raporu da en az Leuchtmann'ın analizi kadar dikkat çekiciydi. Deutsche Bank o dönemde Türkiye'nin en az 90 milyar dolara ihtiyacı olduğu ve nakit krizi çıkabileceği yönünde bir rapor hazırlamıştı. O rapor da büyük ilgi ve tepki gördü. Deutsche Bank'ın bu kötümser yorumunun ardından Türkiye'de yine "Türklerin mevduatı kaçmasın diye böyle bir rapor hazırlandı" görüşü gündeme geldi. Çünkü AKP hükümeti raporun yayınlanmasına yakın bir tarihte Varlık Barışı'nı dile getirmişti. Bu barış ile yurtdışındaki Türklerin daha çok kayıt dışı birikimlerinin Türkiye'ye çekilmesi hedefleniyordu. Türklerin yabancı bankalardaki mevduatlarının ülkeye getirilmesi de bir diğer amaçtı. Dolayısıyla yaklaşık 250 bin Türk müşterisi olduğu tahmine dilen Deutsche Bank'ın Varlık Barışı'ndan endişelenerek Türkiye ekonomisi için karamsar bir tablo çizmesi doğal karşılandı.
GOLDMAN DA ŞAŞIRTMIŞTI
Dünyanın en büyük bankalarından Goldman Sachs'ın geçen yıl mart ayında Türkiye ekonomisine yönelik hazırladığı rapor da piyasalarda şok etkisi yaratmıştı. Bu raporda Goldman Sachs, daha önceki yüzde 1,5'luk küçülme tahminini revize ederek 2009 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 7 küçüleceğini belirtiyordu. Banka, işlerin daha da kötüye gitmesi durumunda ekonomik daralmanın çift haneli rakamlara ulaşabileceği uyarısında bulunmuştu. Halbuki o güne kadar yapılan tahminler yüzde 1-3 arasında küçülme şeklindeydi. Ayrıca Goldman Sachs’a göre, IMF ile anlaşma olmaması durumunda dolar 2.3 TL'ye kadar çıkacaktı. Bankanın 2009 sonu dolar tahmini de 1.80 TL idi. Ancak Goldman Sachs özellikle dolar/TL konusundaki tahminlerinde yanıldı. 2009'u 1.49 seviyesinden kapatan dolar IMF ile henüz anlaşılamamasına rağmen 2.3 TL'ye yaklaşmadı bile. Türkiye'nin 2009 yılı büyüme verisi henüz açıklanmamasına rağmen küçülme oranının yüzde 7'nin çok daha altında kalacağı yorumları da yapılıyor.
Konular
- İkiyüzlülüğü bırakın ve Türkiye'yle açık konuşun
- Cameron'ın sözlerinin altında ticari kaygılar yatıyor
- 'Mahkemenin kararı Belgrad'ı nakavt etti'
- Cameron'ın sözleri İngiliz basınını ayağa kaldırdı
- Österreicher ereifern sich über "türkische" Milch
- Avrupa artık onlara ihtiyaç duymuyor
- Cameron Almanya ve Fransa'yı yabancılaştırdı
- İran ve Türkiye arasında petrokimya işbirliği
- Boğa güreşleri yasağı İspanya'yı karıştırdı
- Gizli belgeleri sızdıran sistemin 'gizli sistemi'
- Fransız kadınlar neden bebeklerini öldürüyor?
- Almanya'nın Türk bakanı 3 ayda hüsran yarattı
- İtalya İçişleri Bakanı'ndan Fransa'ya Roman desteği
- 'Çekilmenin riskli olduğunu Obama'ya söylerim'
- 17 gün nasıl dayandılar
- Türkiye'ye serbest dolaşımsız AB üyeliği!?
- Sel felaketi Pakistan'ı İMF'ye götürdü
- Hong Kong’da Filipinlere seyahat yasağı
- İran, Oriflame’i gönderdi
- İngiltere'ye korku saldılar
- Belediye başkanı mafya kurbanı
- ETA'nın ateşkesi yetersiz bulundu
- Moldova'da referandum geçersiz sayıldı
- Başpiskopos: Milano'ya cami şart
- Avusturya’da Müslümanların 100. Yıl kutlaması
- Avrupa'da Türklere vize muafiyeti!
- İspanya’da Ev ve Oturma İzni Almak
- Türkiye'nin vize rüyası kötü bitti!
- Türk vatandaşlara vizesiz AB yolu açıldı
- Yeni ehliyetler AB ülkelerinde değiştirilebilecek mi