İsviçre'deki minare yasağı dış basında sert yankı buldu

İsviçre'deki minare yasağı dış basında sert yankı buldu
İsviçre'de kabul edilen minare yasağına karşı dış basında tepkiler büyüyor.

İsviçre'de dün yapılan "minare yasağı" referandumu İngiliz ve Alman basınında geniş yer buldu. Guardian gazetesi, bu kararla İsviçre'nin Müslümanlara karşı kısıtlama getiren ilk Avrupa ülkesi olduğunu yazdı. Alman basını da, "Sonuç, şok ve siyasi depreme yol açtı. Aydınlanmanın gerisine düşülmüş ve akıl ve bilgiye büyük bir darbe indirilmiştir" yorumunu yaptı.

İNGİLİZ BASINI:

Gazeteye göre, uyum görüntüsünün ardındaki nefretin açığa çıktığı anlardan biri olan bu referandum sonucuyla birlikte, pasifliği, çoğulculuğu ve hoşgörüyü kurucu değerleri arasında gösteren İsviçre enternasyonalizm cilasını bir kenara bırakmış oldu.

Guardian'a konuşan İsviçre doğumlu akademisyen Tarık Ramazan, "İsviçreliler, minarelere ya da kulelere karşı oy kullanmadılar; Müslümanlara karşı oy kullandılar" diye konuştu.

Referandum sonuçları açıklanana kadar, pek çok kesimin "Hayır" oyu beklediklerini yazan Ramadan, sürprizle sonuçlanan referandumla birlikte İsviçre'de, 1893 yılından beri ilk kez bir topluluğa karşı özünde ayrımcı bir önerinin kabul edildiğini belirtti.

Ramazan'a göre, toplam 4 minarenin bulunduğu İsviçre'de böylesi bir inisiyatifin başlatılmış olmasının nedeni minarelerden ziyade, Avrupa'daki Müslümanların görünür hale gelmesi.

Sonuca tepkiler sert oldu

Britanya İslam Birliği'nin kurucusu Kemal Helbavi, El Cezire televizyonuna verdiği mülakatta minare yasağına sert tepki gösterdi:

"İslam'da minare mecburiyeti yoktur ama cemaatin ezanı duyup camiye gelmesine yarar. Avrupa'nın herhangi bir yerindeki minarenin halkın büyük çoğunluğunu rahatsız edeceğini sanmıyorum. Sorun zaten bu değil. Asıl mesele, toplumun bir bölümünün özgürlüklerinin kısıtlanmasıdır."

Zürih Müslümanlar Cemaati Başkanı Taner Hatipoğlu ise minare yasaklatma girişiminin İsviçre'nin halk gruplarına nifak sokmak amacını güttüğünü belirtti:

"Bu girişimle, kimsenin istemediği bir şeyi, yani Müslümanların sosyal entegrasyonunu olumsuz yönde etkilemeyi başardılar."

ALMAN BASINI:

Haber manşetlerden verilirken yayınlanan yorumlar şöyle:

Die Welt: "İsviçre'de minare yapmanın yasaklanması yönündeki karar, doğru soruya yanlış cevap veriyor. Avrupa'da cami yapımına karşı çıkanlar, bazı Müslüman ülkelerde kilise inşa etmenin yasak ya da çok zor olduğuna dikkat çekiyor.

Bununla birlikte Batı ancak din özgürlüğünü ciddiye aldığını ortaya koyduğu takdirde inandırıcı olabilir. Referandum sonucu Avrupa'da İslam korkusunun ne denli kökleştiğini ve bunun siyasi elitler tarafından yeterli düzeyde ciddiye alınmadığını gözler önüne seriyor."

Süddeutsche Zeitung: "Referandumun sonucu İsviçre için feci. Bu yasak Avrupa'nın başka hiçbir ülkesinde yok. 'Minare yapımı yasaktır' ifadesi artık Anayasa'da yer alacaksa bu sadece Anayasa'ya aykırılık teşkil etmeyecektir.

Aynı zamanda din özgürlüğü ve ayrımcılık yasağı da ihlal edilmiş olacaktır. İsviçre aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlal etmiş olacak ve İsviçre'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayet edilmesi de gecikmeyecektir.

Ve orada da İsviçre açısında utanç verici bir karar çıkacak hatta bu ülkenin Avrupa Konseyi'nden atılması tehdidini içeren kararlar da bunu izleyecektir. Şimdi özellikle İslam dünyası yoğun tepki gösterecektir. En büyük hata İsviçre'nin bu tepkiler üzerine daha da sertleşmesi olacaktır. Çünkü aslında İsviçre, kalbinin derinliklerinde dünyaya açık ve liberal bir ülkedir."

Frankfurter Allgemeine Zeitung: "İsviçreliler, hoşgörülü olmakla övünür. Minare karşıtlarının bu denli başarı sağlamasının bir nedeni, taraftarlarını daha etkin bir şekilde harekete geçirmiş olabilmelerinde yatıyor. Özellikle İsviçre'nin kırsal bölgelerinde yasaktan yana oy kullananlar oldu.

İsviçre'de nüfusun yüzde 5'ini oluşturan Müslümanlar ülkeye gayet iyi bir şekilde entegre olmuş durumda. Müslümanlarla yaşanan sorunların minarelerin yasaklanması yoluyla çözümlenmesi de mümkün değil.

Kosova'dan gelen göçmenlerle yaşanan sorunlar doğrudan din konusuyla ilişkilendirildi. Bu referandum sonucu Almanya'da referandumun popülist yönünü küçümseyen herkesi bir kez daha düşünmeye zorlamalı."

Tagesspiegel: "Sonuç, şok ve siyasi depreme yol açtı. Aydınlanmanın gerisine düşülmüş ve akıl ve bilgiye büyük bir darbe indirilmiştir. Danimarkalı ve Hollandalı İslam düşmanları İsviçre'de kendi tezlerine destek bulmuştur. Bu kararla birlikte, İsviçre'nin uluslararası alandaki imajı büyük zarar görürken, ülke içinde de ciddi bir zehirlenme yaşandığı gözlemlenmektedir."

Neue Osnabrücker Zeitung: "İsviçreliler bu kadar güçlü bir demokraside popülizmin nasıl büyük bir tehlike olabileceğini ortaya koydular. Minarelerin yasaklanması öngören referandum sonucu bir şeyi çok açıkça gösteriyor. Aydınlanma ve hoşgörü her gün yeniden savunulması gereken değerlerdir. İsviçre ve hatta Almanya gibi ülkelerde bile bu böyledir.