ODTÜ AEGEE-Ankara bünyesinde gerçekleştirilen ve 2005 yılından bu yana devam eden Avrupa'yı Anla(t)mak Projesi, Avrupa Parlamentosu Parlamenteri Vural Öger'in ev sahipliğinde 14 Mayıs 2008'de Avrupa Parlamentosu'nda düzenlenen Kapanış Kokteyli ile sonlandı.

Gün boyu Brüksel'de AB kurumları ve sivil toplum orgutleri ile temaslarda bulunan heyet akşam da Avrupa Parlamentosu'nda projelerini anlatma imkanı buldu. Projeye desteklerinden ve kapanış kokteylinin gerçekleşmesindeki katkılarından ötürü Avrupa Parlamentosu Milletvekili Vural Öger'e, Avrupa Parlamenter Danışmanı Kader Sevinç'e ve TEMSa'yı temsilen Berkan Sağlam'a birer teşekkür plaketi sunulan kokteylde proje lideri Gülece Şenel'in yaptığı sunum ile yapılan çalışmalar da aktarıldı.

Avrupa'yı Anla(t)mak Projesi, 2005 yılında AEGEE-Ankara bünyesinde başladı. İngiltere Büyükelçiliği, Avrupa Birliği İletisim Grubu, Öger Tur ve TEMSA'nın finansal olarak desteklediği Avrupa'yı Anla(t)mak Projesi, 'Bana Avrupa'(n)dan Bahset' sloganı ile Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesini temsilen yedi ilde lise öğrencileri ile buluştu. Türkiye'nin dört bir yanındaki liselerde, öğrencilerinin bilinçlenmesi ve aktif birer vatandaş olarak yetişmesi için Gezici Eğitimler düzenlendi. Daha sonra, Türkiye'nin dört bir yanından gelen öğrencileri, lise öğrencilerine yönelik "Aktif Vatandaşlık" konulu ilk Yaz Kampı'nda Ankara'da bir araya getirdi. Projenin Avrupa'yı Anlatmak aşaması, Brüksel'deki Avrupa Kurumları'na yapılan ziyaret ile Temmuz 2007'de son buldu.

Vural Öger'den Türk Gençliği'ne büyük destek

Kokteyl'de yaptığı konuşmada gençlerle bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu ifade eden Öger Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecini yorumladı.

Öger, Avrupalıların Avrupa'yı iki farklı şekilde tanımladıklarını belirtti. İlk grup, Avrupa'yı ortak bir tarihe, dine ve kültüre sahip olan bir coğrafya olarak tanımlarken, ikinci grup ise Avrupa'yı değerlerden oluşan bir birlik olarak tanımlıyor. İkinci grubun bahsettiği değerler ise Kopenhag kriterlerinin içeriğini oluşturuyor. İlk grup, müslüman nüfusa sahip bir ülkenin AB'ye üye olmasına karşı çıkarken, ikinci grup ise Türkiye'nin de bu kriterleri sağladığı takdirde AB'ye üye olabileceğini düşünüyor.

Öger, Türkiye'de de Avrupa Birliği'nin farklı şekillerde algılandığını ifade etti. AB'nin bir medeniyet projesi olduğuna dikkat çeken Öger, AB'ye üye olmuş tüm ülkelerin daha hızlı geliştiğini, bu ülkelerdeki gençlerin daha geniş fırsatlara sahip olduklarını kaydetti. Türkiye'deki bazı medya mensuplarının bilgiye dayanmadan ve önyargılarla hareket etmelerinin halkı ve özellikle gençleri AB'den soğumasına yol alçığını belirtti. AB'nin Türkiye için tarihi bir fırsat olduğunu vurgulayan Öger, gençlere bu konuda etraflarındakileri bilgilendirmeleri gerektiğini anlattı.

Öger, Avrupa içindeki bazı üye ülke politikacıların Türkiye'nin AB'ye üye olmasına olumlu bakmadıklarıını belirten açıklamalarının Türkiye'deki moralleri bozmaması ve gençleri AB'den soğutmaması gerektiğini kaydetti.

Siyasetçilerin bazen iç politikanın gerektirdiği sebeplerle böyle mesajlar verebildiklerini ifade etti. Avrupa'da Türkiye'nin AB'ye üye olmasını isteyenlerin sayısının istemeyenlerden daha fazla olduğunun altının çizerek, Barroso'nun dediği gibi, Türkiye'nin üyelik yolundaki 35 başlıkta uyumun sağlanması halinde kimsenin Türkiye'nin AB'ye üye olmasına engel olamayacağına inandığını ifade etti.

AEGEE (Association des Etats Généraux des Etudiants de l'Europe), Nisan 1985'te Paris'te kurulmuş olan, bugünse Avrupa'nın 251 şehrinde 15.000 civarında üyeye sahip, kar amacı gütmeyen, ekonomik ve politik olarak bağımsız, uluslar arası bir gençlik organizasyonudur. AEGEE-Ankara, 1995 yılında kurulmuş olup Avrupa çapındaki bu ağın en aktif kuruluşlarından biridir. Şu ana kadar yapmış olduğu sayısız yerel, ulusal ve uluslararası etkinlikle adını duyurmuştur.

Kaynak: AB Haber