Avusturya kendisini sorguluyor: Bize ne oluyor?
Yukarı Avusturya’nın Amstetten kentinde bir babanın öz kızını 24 yıl boyunca evin bodrumunda yaptığı gizli bölmede hapsetmesi, ülkede şok etkisi yaptı. Son iki yılda benzer üç vakayla sarsılan Avusturya, bu olayla birlikte kendini sorgulamaya başladı.
Babasından 7 çocuk dünyaya getiren Elisabeth’in (42) dramı, büyük kızı Kerstin’in (19) ağır hastalanarak hastaneye kaldırılması üzerine anlaşıldı. 73 yaşındaki baba Josef Fritzl, tutuklanarak hapse atıldı. Elisabeth ve altı çocuğu Amstetten’de bulunan klinikte tedavi görüyor.
Olay, kronolojik olarak şöyle gelişiyor: Baba Josef Fritzl, 1984 Ağustosu’nda, uyuşturucu madde verdiği kızını yaşadıkları binanın alt katındaki bodruma sürükledi, ellerini kelepçeledikten sonra kapıyı üzerinden kilitledi. Anne Rosemarie’ye ise Elisabeth’in evden kaçtığını, komşulara "Beni aramayın" diye not bıraktığını söyledi. Elektronik mühendisi olan Josef Friztl, gizli bölmenin kapısına şifreli elektronik bir kilit koydu. Girişi de yana kayan bir kütüphaneyle sakladı.
1.70 m yüksekliği, 50-60 metrekare kullanım alanı olan banyolu-tuvaletli güneş görmeyen bu gizli bölümde Elisabeth, babasından 7 çocuk dünyaya getirdi. 1996 yılında dünyaya gelen ikizlerden biri ölünce baba Josef Fritzl, bebeğin cesedini odun sobasında yakarak imha etti. Çocuklardan 19 yaşındaki Kerstin, 18 yaşındaki Stefan ve 5 yaşındaki Felix hiç gün ışığı görmeden burada büyüdü. Baba Josef Fritzl, diğer çocukları Lisa (16), Monika (15) ve Alexandar’ı (12) doğduktan sonra bebek sargısına sararak evin kapısının önüne bıraktı. Hapis tuttuğu kızına zorla yazdırdığı mektubu, bebek sargısının içine iliştiren zanlı, böylelikle şüphe çekmedi. Mektupta kızının “bir torununuz oldu, ona iyi bakın, ben bakamıyorum” şeklindeki yazısını gören Anne Fritzl, torunlarını titizlikle yetiştirdi. Fritzl çifti, torunlarına çok iyi baktıkları için çevreden takdir bile gördü.
Olay nasıl açığa çıktı
Olay, büyük kız Kerstin’in (19) ağır hastalanarak hastaneye kaldırılması üzerine açığa çıktı. Doktorlar şuan komada olan Kerstin’in durumunu ‘gizemli’ bularak şüphelendi ve kızın annesiyle görüşmek için ısrar etti. Polisin de devreye girmesiyle kısa sürede baba Josef Fritzl yakayı ele verdi.
Dünya basınında şok haber olarak yer bulan olay, Avusturya’nın gündeminden düşmüyor. Olayla ilgili birçok soru hala cevap bekliyor. Olaydan sonra zanlının eşini sorgulayan polis, anne Fritzl’ın hiç bir şeyden haberi olmadığını açıkladı. Zanlı, planını kusursuz bir şekilde gerçekleştirdi; Aynı yerden çok alışveriş yapmadı. Farklı alışveriş merkezlerinden azar miktarda alışveriş yaptı. Böylelikle fazla dikkat çekmedi.
Bir süreliğine Tayland’a tatile giden 73 yaşındaki zanlı, bol miktarda yiyecek ve içecek alarak odaya bıraktı. Polise yaptığı bu açıklamalar, ikinci bir zanlı fikrini ortadan kaldırdı. Yıllar boyunca ışık görmeden yaşayan çocukların nasıl yaşadığı konusuna değinen çocuk doktoru Willhelm Kaulfersch, “çocuklar güneşi görmedi diye ölmez. Hayati tehlikesi yoktur. Vitaminsiz kalır. Yiyecek, içecek bulduktan sonra karanlık olsa bile yaşama devam edebilir fiziksel olarak. Ancak ruhsal olarak tabiî ki çöküntü içine girer” dedi.
En çok sorulan sorulardan biri ise, altı çocuğun doktorsuz nasıl doğduğuydu. Viyana Kadın Klinikleri doktoru Prof. Peter Husslein, profesyonel yardım olmadan doğumun imkansız olduğu kanısının yanlış olduğunun altını çizdi. Husslein,”eğer böyle bir şey olsaydı, insanlık şimdiye çoktan tükenmişti” dedi.
Bize ne oluyor? sorgusu
Bu olaydan yaklaşık iki sene önce, kaçırılarak 8 yıl boyunca bir evin bodrumunda 40 yaşlarında bir Avusturyalı erkek tarafından kapalı tutulan ve sonra kaçmayı başaran 19 yaşındaki Natascha Kampusch olayının üzerine bu olayın yaşanması sonucu Avusturya, kendini sorgulamaya da başladı. Televizyon kanallarında, yerel ve ulusal gazetelerde, haber dergilerinde bu olayın sebebi ile ilgili birçok haber ve yorum yer alıyor. Aile ve toplum değerlerinin zayıflamasından gem vuruluyor. Gittikçe artış gösteren inançsızlık konusu ele alınıyor. Geçtiğimiz haftalarda, Avusturya’daki inançsızlık oranı Avusturya Araştırma Şirketi GFK’nın yaptığı araştırma sonuçlarına göre yüzde 22 çıkmıştı. Ayrıca, günlerden beri manşetlerden düşmeyen olay, toplum içinde de büyük yankı uyandırdı. İnsanların tedirgin ve rahatsız olduğu durum, bütün ülkede konuşulur oldu. Amstetten bölgesinde yaşayan Avusturyalılar ise, kiliselere giderek böyle şeylerin bir daha olmaması için dua ediyor.
Avusturya’da toplam 700 kişi kayıp
Amstetten olayı sonrası, Avusturya polisi kayıp çocukların peşine düştü. Avusturya’da toplam 700 kişi kayıp. Bunların 150’si 18 yaşın altında. Polis özellikle 18 yaşın altındaki kız çocukların izini sürüyor. Bundan, benzer bir olayın yaşanmaması için daha dikkat edildiği anlaşılıyor.
Zanlı kendi küçük dünyasının hâkimi olmak istemiş
73 yaşındaki zanlı ise, St. Pölten şehrinde bulunduğu hücresinde, bir psikiyatrist tarafından iki hafta boyunca sorgulanacak. Bu sürecin ardından zanlının olayı neden işlediği ile ilgili daha ayrıntılı ve isabetli açıklamalar gelecek. Olayla ilgili açıklama yapan suç masasından Psikiyatrist Rudolf Egg, 73 yaşındaki failin kendi küçük dünyasının hakimi olmak istediğini belirtti. Rudolf Egg, “bu hakimiyet ve hükmetme isteğinin, kendi kızını kaçırıp sakladıktan ve çocukları olmaya başladıktan sonra daha da fazlalaştı, baskınlaştı. Yıllar boyu kimseye yakalanmadığı için de `ben her şeyi yapabilirim, her şeye muktedirim, kimse beni yakalayamaz´ fikrine kapıldı ve bu olay yıllar yılı devam etti” dedi.
Ömür boyu ceza alabilir
Zanlının mahkemeden ömür boyu ceza alacağı konuşuluyor. Odun sobasında yakılan bebek, ölmeden önce yakıldıysa zanlı sadece bu suçtan ötürü ömür boyu hapis cezasına çarptırılabilecek. Bebek, sobada yakılmadan önce ölmüş olsa bile, bebeğin doktor müdahalesi olmadan ölüme terkedilmiş olması da ölüm sebebi sayılabilir. Bu durumda da ömür boyu hapis cezası söz konusu. Tacizci, tecavüz suçundan 5 seneden 15 seneye, kızını küçük yaşta taciz ettiği içinde 5 seneden 10 seneye kadar ceza alması mümkün. St. Pölten savcı yardımcısı Gerhard Sedlacek, 20 yıldan, ömür boyu hapse kadar hesap edilebilir olduğunu söylüyor.
Olayın dünya medyasında geniş yer alması hükümeti rahatsız etti
Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) Genel Başkanı ve Başbakan Alfred Gusenbauer, 1 Mayıs kutlamaları nedeniyle Viyana’da yaptığı konuşmada yaşanan olaya da değindi. Olayın inanılması güç bir insanlık ayıbı olduğunu ve sorumlularının cezalandırılacağını kaydeden Gusenbauer, “ancak kötü niyetli bir kişinin yaptığı bu insanlık dışı olayı, dünya basınının tüm Avusturya'ya mal etmesine ve güzel ülkemizin itibarını zedelemesine de fırsat vermeyeceğiz” dedi.
Babasından 7 çocuk dünyaya getiren Elisabeth’in (42) dramı, büyük kızı Kerstin’in (19) ağır hastalanarak hastaneye kaldırılması üzerine anlaşıldı. 73 yaşındaki baba Josef Fritzl, tutuklanarak hapse atıldı. Elisabeth ve altı çocuğu Amstetten’de bulunan klinikte tedavi görüyor.
Olay, kronolojik olarak şöyle gelişiyor: Baba Josef Fritzl, 1984 Ağustosu’nda, uyuşturucu madde verdiği kızını yaşadıkları binanın alt katındaki bodruma sürükledi, ellerini kelepçeledikten sonra kapıyı üzerinden kilitledi. Anne Rosemarie’ye ise Elisabeth’in evden kaçtığını, komşulara "Beni aramayın" diye not bıraktığını söyledi. Elektronik mühendisi olan Josef Friztl, gizli bölmenin kapısına şifreli elektronik bir kilit koydu. Girişi de yana kayan bir kütüphaneyle sakladı.
1.70 m yüksekliği, 50-60 metrekare kullanım alanı olan banyolu-tuvaletli güneş görmeyen bu gizli bölümde Elisabeth, babasından 7 çocuk dünyaya getirdi. 1996 yılında dünyaya gelen ikizlerden biri ölünce baba Josef Fritzl, bebeğin cesedini odun sobasında yakarak imha etti. Çocuklardan 19 yaşındaki Kerstin, 18 yaşındaki Stefan ve 5 yaşındaki Felix hiç gün ışığı görmeden burada büyüdü. Baba Josef Fritzl, diğer çocukları Lisa (16), Monika (15) ve Alexandar’ı (12) doğduktan sonra bebek sargısına sararak evin kapısının önüne bıraktı. Hapis tuttuğu kızına zorla yazdırdığı mektubu, bebek sargısının içine iliştiren zanlı, böylelikle şüphe çekmedi. Mektupta kızının “bir torununuz oldu, ona iyi bakın, ben bakamıyorum” şeklindeki yazısını gören Anne Fritzl, torunlarını titizlikle yetiştirdi. Fritzl çifti, torunlarına çok iyi baktıkları için çevreden takdir bile gördü.
Olay nasıl açığa çıktı
Olay, büyük kız Kerstin’in (19) ağır hastalanarak hastaneye kaldırılması üzerine açığa çıktı. Doktorlar şuan komada olan Kerstin’in durumunu ‘gizemli’ bularak şüphelendi ve kızın annesiyle görüşmek için ısrar etti. Polisin de devreye girmesiyle kısa sürede baba Josef Fritzl yakayı ele verdi.
Dünya basınında şok haber olarak yer bulan olay, Avusturya’nın gündeminden düşmüyor. Olayla ilgili birçok soru hala cevap bekliyor. Olaydan sonra zanlının eşini sorgulayan polis, anne Fritzl’ın hiç bir şeyden haberi olmadığını açıkladı. Zanlı, planını kusursuz bir şekilde gerçekleştirdi; Aynı yerden çok alışveriş yapmadı. Farklı alışveriş merkezlerinden azar miktarda alışveriş yaptı. Böylelikle fazla dikkat çekmedi.
Bir süreliğine Tayland’a tatile giden 73 yaşındaki zanlı, bol miktarda yiyecek ve içecek alarak odaya bıraktı. Polise yaptığı bu açıklamalar, ikinci bir zanlı fikrini ortadan kaldırdı. Yıllar boyunca ışık görmeden yaşayan çocukların nasıl yaşadığı konusuna değinen çocuk doktoru Willhelm Kaulfersch, “çocuklar güneşi görmedi diye ölmez. Hayati tehlikesi yoktur. Vitaminsiz kalır. Yiyecek, içecek bulduktan sonra karanlık olsa bile yaşama devam edebilir fiziksel olarak. Ancak ruhsal olarak tabiî ki çöküntü içine girer” dedi.
En çok sorulan sorulardan biri ise, altı çocuğun doktorsuz nasıl doğduğuydu. Viyana Kadın Klinikleri doktoru Prof. Peter Husslein, profesyonel yardım olmadan doğumun imkansız olduğu kanısının yanlış olduğunun altını çizdi. Husslein,”eğer böyle bir şey olsaydı, insanlık şimdiye çoktan tükenmişti” dedi.
Bize ne oluyor? sorgusu
Bu olaydan yaklaşık iki sene önce, kaçırılarak 8 yıl boyunca bir evin bodrumunda 40 yaşlarında bir Avusturyalı erkek tarafından kapalı tutulan ve sonra kaçmayı başaran 19 yaşındaki Natascha Kampusch olayının üzerine bu olayın yaşanması sonucu Avusturya, kendini sorgulamaya da başladı. Televizyon kanallarında, yerel ve ulusal gazetelerde, haber dergilerinde bu olayın sebebi ile ilgili birçok haber ve yorum yer alıyor. Aile ve toplum değerlerinin zayıflamasından gem vuruluyor. Gittikçe artış gösteren inançsızlık konusu ele alınıyor. Geçtiğimiz haftalarda, Avusturya’daki inançsızlık oranı Avusturya Araştırma Şirketi GFK’nın yaptığı araştırma sonuçlarına göre yüzde 22 çıkmıştı. Ayrıca, günlerden beri manşetlerden düşmeyen olay, toplum içinde de büyük yankı uyandırdı. İnsanların tedirgin ve rahatsız olduğu durum, bütün ülkede konuşulur oldu. Amstetten bölgesinde yaşayan Avusturyalılar ise, kiliselere giderek böyle şeylerin bir daha olmaması için dua ediyor.
Avusturya’da toplam 700 kişi kayıp
Amstetten olayı sonrası, Avusturya polisi kayıp çocukların peşine düştü. Avusturya’da toplam 700 kişi kayıp. Bunların 150’si 18 yaşın altında. Polis özellikle 18 yaşın altındaki kız çocukların izini sürüyor. Bundan, benzer bir olayın yaşanmaması için daha dikkat edildiği anlaşılıyor.
Zanlı kendi küçük dünyasının hâkimi olmak istemiş
73 yaşındaki zanlı ise, St. Pölten şehrinde bulunduğu hücresinde, bir psikiyatrist tarafından iki hafta boyunca sorgulanacak. Bu sürecin ardından zanlının olayı neden işlediği ile ilgili daha ayrıntılı ve isabetli açıklamalar gelecek. Olayla ilgili açıklama yapan suç masasından Psikiyatrist Rudolf Egg, 73 yaşındaki failin kendi küçük dünyasının hakimi olmak istediğini belirtti. Rudolf Egg, “bu hakimiyet ve hükmetme isteğinin, kendi kızını kaçırıp sakladıktan ve çocukları olmaya başladıktan sonra daha da fazlalaştı, baskınlaştı. Yıllar boyu kimseye yakalanmadığı için de `ben her şeyi yapabilirim, her şeye muktedirim, kimse beni yakalayamaz´ fikrine kapıldı ve bu olay yıllar yılı devam etti” dedi.
Ömür boyu ceza alabilir
Zanlının mahkemeden ömür boyu ceza alacağı konuşuluyor. Odun sobasında yakılan bebek, ölmeden önce yakıldıysa zanlı sadece bu suçtan ötürü ömür boyu hapis cezasına çarptırılabilecek. Bebek, sobada yakılmadan önce ölmüş olsa bile, bebeğin doktor müdahalesi olmadan ölüme terkedilmiş olması da ölüm sebebi sayılabilir. Bu durumda da ömür boyu hapis cezası söz konusu. Tacizci, tecavüz suçundan 5 seneden 15 seneye, kızını küçük yaşta taciz ettiği içinde 5 seneden 10 seneye kadar ceza alması mümkün. St. Pölten savcı yardımcısı Gerhard Sedlacek, 20 yıldan, ömür boyu hapse kadar hesap edilebilir olduğunu söylüyor.
Olayın dünya medyasında geniş yer alması hükümeti rahatsız etti
Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) Genel Başkanı ve Başbakan Alfred Gusenbauer, 1 Mayıs kutlamaları nedeniyle Viyana’da yaptığı konuşmada yaşanan olaya da değindi. Olayın inanılması güç bir insanlık ayıbı olduğunu ve sorumlularının cezalandırılacağını kaydeden Gusenbauer, “ancak kötü niyetli bir kişinin yaptığı bu insanlık dışı olayı, dünya basınının tüm Avusturya'ya mal etmesine ve güzel ülkemizin itibarını zedelemesine de fırsat vermeyeceğiz” dedi.
Konular
- İkiyüzlülüğü bırakın ve Türkiye'yle açık konuşun
- Cameron'ın sözlerinin altında ticari kaygılar yatıyor
- 'Mahkemenin kararı Belgrad'ı nakavt etti'
- Cameron'ın sözleri İngiliz basınını ayağa kaldırdı
- Österreicher ereifern sich über "türkische" Milch
- Avrupa artık onlara ihtiyaç duymuyor
- Cameron Almanya ve Fransa'yı yabancılaştırdı
- İran ve Türkiye arasında petrokimya işbirliği
- Boğa güreşleri yasağı İspanya'yı karıştırdı
- Gizli belgeleri sızdıran sistemin 'gizli sistemi'
- Fransız kadınlar neden bebeklerini öldürüyor?
- Almanya'nın Türk bakanı 3 ayda hüsran yarattı
- İtalya İçişleri Bakanı'ndan Fransa'ya Roman desteği
- 'Çekilmenin riskli olduğunu Obama'ya söylerim'
- 17 gün nasıl dayandılar
- Türkiye'ye serbest dolaşımsız AB üyeliği!?
- Sel felaketi Pakistan'ı İMF'ye götürdü
- Hong Kong’da Filipinlere seyahat yasağı
- İran, Oriflame’i gönderdi
- İngiltere'ye korku saldılar
- Belediye başkanı mafya kurbanı
- ETA'nın ateşkesi yetersiz bulundu
- Moldova'da referandum geçersiz sayıldı
- Başpiskopos: Milano'ya cami şart
- Avusturya’da Müslümanların 100. Yıl kutlaması
- Avrupa'da Türklere vize muafiyeti!
- İspanya’da Ev ve Oturma İzni Almak
- Türkiye'nin vize rüyası kötü bitti!
- Türk vatandaşlara vizesiz AB yolu açıldı
- Yeni ehliyetler AB ülkelerinde değiştirilebilecek mi