AB’nin yeni dönem başkanı Fransa

PARİS - Fransa, 6 ay sürecek AB dönem başkanlığı görevinde, öncelikle AB’nin yeni anayasası Lizbon Anlaşması’nın İrlanda’daki referandumda reddedilmesinin doğurduğu krizden çıkış yolunun belirlemeye çalışacak. Fransa’nın önemli diğer iki gündem maddesi de AB-NATO işbirliğinin geliştirilerek AB savunmasının güçlendirilmesi ve “Akdeniz İçin Birlik” projesinin geniş katılımla hayata geçirilmesi.

Diplomatik kaynaklar, Fransa’nın AB-NATO işbirliğinde ve Akdeniz İçin Birlik projesinde istediği sonuçlara ulaşmasının büyük ölçüde Türkiye’ye dayandığını belirtirken, AB enerji politikasının başarısında da Türkiye’nin önemini artırdığına dikkati çekiyor.

Uzun yıllardır Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasıyla (AGSP) ve NATO’yu rakip yapılar olarak gören, ikisi arasında mesafenin korunması gerektiğine inanan Fransa, Nicolas Sarkozy’nin cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte bu politikasını büyük ölçüde değiştirerek, NATO ile işbirliği yoluyla Avrupa savunmasının güçlendirilmesi çizgisine geldi.

AB-NATO işbirliğinin ilerletilmesine desteğini her fırsatta tekrarlayan Türkiye, AB üyesi olmadığı halde AB misyonlarına en çok katkı yapan ülkeler arasında. Bu yüzden NATO müttefiki Türkiye’ye Avrupa savunmasında da söz hakkı verilmesi gerekiyor.

AKDENİZ İÇİN BİRLİK SORUSU

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin en başta Türkiye’nin AB üyeliğine alternatif gösterdiği Akdeniz Birliği önerisi, “Akdeniz İçin Birlik” adını aldı. Projenin “AB genişleme politikasının Akdeniz ülkelerini ilgilendiren boyutunun (Türkiye, Hırvatistan, Arnavutluk, Karadağ ve Bosna Hersek) tamamlayıcısı olması gerektiği” vurgulanarak, Türkiye’nin AB üyeliğine alternatif olma iddiası kesin dille reddedildi.

Türkiye’nin Akdeniz İçin Birlik projesine katılımını sağlamak isteyen Fransa da AB üyeliğine alternatif getirmedikleri konusunda çeşitli düzeylerde güvenceler verdi. Şu ana kadar Akdeniz İçin Birlik projesine katılıp katılmayacağını açıklamayan Ankara, AB belgelerinin son şeklini almasını bekliyor.

55 Fransız vekilden Türkiye bildirisi

Diplomatik kaynaklar, Akdeniz İçin Birlik projesinde Türkiye’yi ikna edememesi durumunda Fransa’nın Akdeniz’in güneyindeki ve doğusundaki ülkeleri iknada çok zorlanacağını belirtiyor.

FRANSA’NIN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK SORUN: LİZBON ANLAŞMASI

Öte yandan Fransa’yı meşgul edecek konuların arasında, AB’nin yeni anayasası Lizbon Anlaşması’nın İrlanda’daki referandumda reddedilmesine rağmen ne zaman uygulamaya gireceği belirsizliğinin ortadan kaldırılması bulunuyor.

AB üyesi ülkeler, daha önce Lizbon Anlaşmasının 2009 yılı başında yürürlüğe girmesi konusunda uzlaşma sağlamıştı. Geçerlilik kazanması için tüm üye ülkelerde onaylanması gereken yeni anayasanın referandum yolunu seçen tek ülke İrlanda’da reddedilmesi bu hedefi zora soktu. Bununla birlikte AB içindeki Fransa-Almanya ekseni, 2009 hedefinin korunması için ısrarını sürdürüyor.

TÜRKİYE MÜZAKERELERİNİ ENGELLEMEYECEĞİZ

Bu arada rekor kıran petrol ve doğal gaz fiyatları nedeniyle enerji konusunun da dönem başkanlığı görevinde Fransa’yı zorlaması bekleniyor. Fransa’nın, Nabucco gibi AB’nin enerji arzını çeşitlendirecek ve dolaylı olarak fiyatları düşmeye zorlayacak projelerde de Türkiye ile yakın çalışması gerekecek.

Fransız üst düzey yetkilileri, yaptıkları açıklamalarda, Türkiye’nin tam üyeliğine karşı çıksalar bile, tam üyelik müzakerelerini engellemeyecekleri sözünü verdi.

Türkiye’nin AB ile tam üyelik müzakerelerinde, “sermayenin serbest dolaşımı”, “enerji” ve “eğitim ile kültür” konulu 3 faslın daha Fransa’nın dönem başkanlığı sırasında açılması bekleniyor. “İstihdam ve sosyal politikalar” ile ilgili faslın açılmasının da gündeme gelebileceği belirtiliyor.

Fransa, daha önce, doğrudan AB üyeliğini çağrıştırdığı için, ortak mali ve ekonomik politikaları içeren beş faslın açılmasını veto etmişti. Fransa’da Türkiye’nin tam üyeliğine karşı çıkanların dönem başkanlığı boyunca bu üç faslın açılmasını engellemek için lobi yapmaları bekleniyor.

ntvmsnbc