KÜLTÜR
AMERİKAN KÜLTÜRÜ VE YAŞAM TARZI
Amerikalılar hakkında duyduğunuz klişeleşmiş örneklerin hepsine inanmayın. Amerikan filmleri, heyecan oluşturmak için her şeyi abartırlar ve böylece de gerçek Amerikan yaşamı çoğu zaman çarpıtılmış haliyle bilinir.
Amerikalılar, pek çok ülkeye göre günlük yaşamda daha az resmi davranmayı tercih ederler. Örneğin okulda günlük giysilerini giyerler ve profesörleri isimleriyle selamlarlar. Fakat nezaket ve kibarlığı bırakmazlar.
Resmi giyinmeyi gerektiren yer ve durumlar da vardır. Bazı işler, çalışanlarının üniforma ya da takım elbise giymelerini gerektirir.
Bazı restoranlar müşterilerine ceket giymeyi ve kravat takmayı zorunlu kılmıştır. Kültürel etknliklere katılırken de (opera, tiyatro ve bale gibi) şık ve resmi giyinmek adettir. Düğünlerde, cenazelerde ya da dini kutlamalarda resmi giysiler tercih edilir.
Amerika'ya ulaşmadan önce, Amerikalıların davranışlarına ilişkin önyargılarınızdan kurtulmalısınız. Aksi takdirde klişeleşmiş yargılarla kalırsınız ve bu durum sizin yeni arkadaşlıklar kurma girişimlerinizi engelleyecektir.
Kişisel alan
Herkesin etrafında, başkalarının girmemesi gereken sembolik bir alan vardır ki, buna "kişisel alan" diyoruz. Kişisel mesafe fiziksel sebeplerden kaynaklanmaz, sadece kişilerin diğer insanlarla kurdukları ilişkilerin niteliğinden kaynaklanır. Kişisel alanın genişliği kişiler arasındaki samimiyete göre değişmektedir. Eğer bu sınırı bilerek veya bilmeyerek aşarsanız, karşıdaki kişi hemen rahatsız olacak ve uzaklaşma isteği hissedecektir.
İlginçtir ki, kişisel alanın genişliği kültürden kültüre değişmektedir. Amerikalıların kişisel alanları diğer kültürlere göre daha geniştir. Dolayısıyla, konuşma anında eğer daha yakın olmak isterseniz, yanlış anlaşılabilirsiniz. Bu duruma dikkat edin. Konuştuğunuz kişi mesafeyi açmaya çalışıyorsa, kesinlikle yakınlaşmaya çalışmayın.
Konuşurken fiziksel temastan da kaçının, çünkü bir Amerikalı bu durumda kendisini çok rahatsız hissedecektir. Dolayısıyla, sakın kolunuzu konuştuğunuz kişinin omzuna atmayın, yüzüne dokunmayın ya da elini tutmayın. Karşılaştığınızda ya da ayrılırken tokalaşabilirsiniz.
Hitap şekilleri
Amerikan isimleri isim-soyadı şeklinde yazılır ve okunur. Mesela John Smith diye yazılmışsa, kişinin ismi John, soyadı Smith'dir.
Resmi durumlarda, erkekler için "Mister" (kısaltılmışı "Mr."), evli kadınlar için "Misses" (kısaltılmışı "Mrs.") ve evli olmayan kadınlar için "Miss" ( kısaltılmışı "Ms.") kullanılır. Son zamanlarda kadınlar tarafından tercih edilen ise, sadece kısaltılmış halleri olan "Ms." veya "M"dir.
Resmi olmayan durumlarda, Amerikalılar birbirlerine ilk isimleriyle hitap ederler, nadir olarak da soyadlarını kullanırlar. Eğer bir kişiyle ilk tanışmanızda ona ilk adıyla hitap ettiyseniz, ikinci karşılaşmanızda da ona ilk adıyla hitap edebilirsiniz.
Davranış biçimleri
Amerikalılar, genelde haklarını arayan insanlardır. Konuşmak ve düşüncelerini kabul ettirmek için birisini ikna etmeye çalışmak normal bir davranış biçimi olarak kabul edilmektedir.
Sosyal baskının azlığı sayesinde daha fazla bireyselleşmiş bir toplum ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak siz de kendine ve davranışlarına daha fazla güvenen birisi olma ihtiyacı hissedeceksiniz.
Konuşmaya başlarken doğrudan meseleye girin ve detayları sonraya bırakın. Birisinin düşüncesini eleştirmek, yapıcı bir eleştiri öne sürdüğünüz müddetçe olumlu bir davranıştır.
Göz teması da oldukça önemlidir. Dürüstlük ve açık fikirlilik göstergesi olarak kabul edilir.
Tuvaletler
Amerika'da, caddelerde umumi tuvaletler yoktur. Otellerde, barlarda, restoranlarda, müzelerde, dükkanlarda, benzin istasyonlarında, hava limanlarında ve otobüs istasyonlarında bulabilirsiniz.
Öğrenmeniz gereken en önemli ifade "How can I find a toilet?-Nerede tuvalet bulabilirim?"dir. "toilet" yerine, men's room (women's room), restroom, lavatory, toilet, bathroom, little boy's room, potty, head, john ve water closet de kullanabilirsiniz. Son dördü daha az kullanılır, fakat kullanıldığında anlaşılırlar. "loo", "earth closet" ve "usual offices" ifadeleri genel olarak Amerikalılar tarafından kullanılmaz.
Çoğu havaalanı tuvaletinde sifon otomatiktir, el ile çalışmaz. Etrafta sifona benzer bir şey göremezseniz tuvaletten ayrılın, siz ayrıldıktan birkaç saniye sonra çalışacaktır.
Bahşiş vermek
Restoranlarda, faturaya servis ücreti dahil değildir. Dolayısıyla, garsona ücretin % 15'i oranında bahşiş vermek gerekir. Eğer servis yavaşsa ya da kötüyse % 10 verebilirsiniz. Aynı şekilde, güzelse % 20 verebilirsiniz. Bahşiş, sadece masa servisi yapılan restoranlar için geçerlidir. Fast food restoranlarda bahşiş verilmez.
"Tip" ve "gratuity" kelimeleri değişken bir şekilde "bahşiş" anlamında kullanılabilir, fakat ikincisi biraz daha resmi bir anlama ve kullanıma sahiptir.
Taksi şoförleri de toplam ücretin %15'i kadar bahşiş beklerler. Eğer size extra yardım etmişse veya yolunuzu kaybetmişken size yolunuzu göstermişse % 20 kadar bahşiş alabilir.
Otelde, çantaları taşıma için verilen bahşiş 1$ civarındadır. Ceket asma hizmeti için ceket başına 1$ alınır. Kuaför ve berberler için beklenen bahşiş, faturanın %15'i kadardır. Park etme hizmeti 1$'dır.
Federal yasalar, postacıların müşterilerden herhangi bir ücret veya bahşiş talep etmesini, yasaklar.
Ziyaretler
Amerikalılar bu tür ziyaretlere çok kısa sürede karar verirler. Evinizde, aniden film ya da basketbol maçı izlemek için ziyaret edilirseniz sakın şaşırmayın. Müsaitseniz, ziyaretlerini kabul edin fakat meşgulseniz reddetmekte tereddüt etmeyin. Mümkünse daha uygun bir zaman önerebilirsiniz. Bu davranışınız yanlış anlaşılmaz.
Bir arkadaşınızdan herhangi bir zaman için davet almışsanız, gitmeden önce mutlaka telefon edin. Müsait olup olmadığını öğrenin. Ziyaretinizi mümkün olduğunca kısa tutun.
Davetler genellikle kişisel olarak ya da telefonda yapılır. Resepsiyonlar ve diğer resmi durumlar için en makbul olanı ise davetin yazılı olarak yapılmasıdır.
Yemeğe davetliyseniz, kararlaştırılan saatte gitmeye özen gösterin. Ev sahibi, yemeği hazırlama işini bitirememiş olabilir. Dolayısıyla, erken gitmek kabalık olarak algılanır.
Giderken meyve, şeker ya da bir demet çiçek götürebilirsiniz. Gül götürmemeye dikkat edin, çünkü gül daha özel anlamlara sahiptir. Genellikle, erkekler tarafından bayanlara daha özel ilişkilerde verilir.
Katıldığınız davette, geçiminizi sağlamak için ne yaptığınız sorulursa sakın şaşırmayın. Bu, konuşmaya başlamak için yapılan çok yaygın bir girişimdir, hakaret içeren bir şey değildir.
Eğer ev sahibine davetinden ve ev sahipliğinden ötürü teşekkür etmek istiyorsanız, ertesi gün aramanız ya da küçük bir teşekkür notu göndermeniz uygun olur.
İş ziyaretleri ve görüşmeleri
İş görüşmelerinde son derece dakik olmalısınız. Mülakatlara geç gitmeniz, sizin için olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Dolayısıyla, vaktinde hatta mümkünse biraz erken gitmeye çalışın. Geç kalacağınız belliyse, telefon edin ve geç kalacağınızı bildirin.
Çoğu Amerikan şirketinin yönetim pozisyonunda kadınlar bulunmaktadır. Görüşmeye gittiğinizde böyle bir durumla karşılaşırsanız şaşırmayın.
İş arkadaşlarınıza kişisel sorular sormayın. Özellikle de evli olup olmadıkları ya da çocukları olup olmadığı hakkındaki merakınızı bastırın. El şakaları yapmayın.
Tanışma ve selamlaşmada genel kurallar
-Çok kalabalık törenlerde veya davetlerde herkese, üzerinde isimleri yazılı bir yaka kartı verilir. Tokalaştığınız kişilerin adınızı kolayca okuyabilmeleri için isim etiketinizi sağa takın.
-Toplantıda hem erkeklerin hem de bayanların elini sıkın.
-Tokalaşmalar genellikle kısadır. Hafif tokalaşmalar güvensizlik kabul edilir. Eli sıkıca tutun, ancak ezmeyin.
-Göz temasının eksikliği güvensizliği çağrıştırır. Tokalaştığınız kişinin gözlerine bakın.
-Gülümseyin! Gülümsemezseniz Amerikalılar sizin soğuk bir kişiliğe sahip olduğunuzu ya da mutsuz olduğunuzu düşünebilirler.
-Bir erkek elini uzatmadan önce, bir bayanın elini uzatmasını beklemek zorunda değildir.
-Mevki sahibi biriyle tanışırken önce onun elini uzatmasını bekleyin.
-Yanaktan öpme veya sarılma arkadaşlar arasında olabilir, iş çevrelerinde değil.
-Kartvizitler sadece iş çevrelerinde değiştirilir. Arkadaş toplantılarında iş kartlarının dağıtılması kabalık olarak kabul edilir.
-İşletme asistanları ve sekreterleri önemli insanlardır. Patronlara ulaşmadan önce bu kişilerle mutlaka diyalog kurmanız gerekecektir. Mümkün olduğunca nazik olun.
-Dünyanın diğer pek çok ülkesinde olduğu gibi Amerika'nın bölgeleri arasında da kültürel farklılıklar vardır. Manhattan'daki doğru bir davranış Memphis veya Tennesse'de çok sıcak karşılanmayabilir.
-Amerikalılar özel ofislerden hoşlanırlar. Genellikle ofis ne kadar büyük, güzel manzaralı ve çok pencereli olursa; kişi o kadar önemli demektir.
-Bir iş çevresinde şahsi konuşmalardan kaçının. Pek çok Amerikalı, siz çok fazla soru sorduğunuzda rahatsız olur ve kişisel hayatlarını incelediğinizi düşünebilir.
Giyim-kuşam
Erkekler:
-Modası geçmiş şeylerden kaçının. Çok geniş veya çok dar ceket ve pantolon giymeyin.
-Çoraplar takımınızla uyum içinde olmalıdır. Koyu renk takım elbisenizin altına beyaz çorap giymek çok da hoş olmayacaktır.
-İşiniz gerektirmediği sürece ofiste rugan veya aşırı parlak ayakkabılar, inşaat botu ya da tenis ayakkabısı giymeyin.
-İşe giderken kolye, künye vb. takılar takmayın.
-Kapalı mekanlarda şapkanızı mutlaka çıkarın.
Bayanlar:
-Amerikalı kadınlar işte çok çekici giyinmemeye dikkat ederler. Kıyafetleri çok sadedir. İş zamanlarının haricinde ise genelde rahat ve spor giyinmeyi tercih ederler. Siz de buna dikkat edin.
-Abartılı takılar veya çok pahalı mücevherler takmayın.
-Çok fazla makyaj yapmayın. Gün boyunca doğal görünecek sade bir makyaj yapın.
-Kısa bluzlar ve etekler, dar giysiler ofis için uygun değildir.
Telefon kuralları
Birini aradığınızda, öncelikle kendinizi tanıtmanız kibar bir davranıştır. Örneğin, adınız Ahmet Kara ise ve Robert Chen'i arıyorsanız;
"Hello, this is Ahmet Kara. May I speak to Robert Chen, please?" diyebilirsiniz.
Telefona cevap verdiğinizde ise sadece "Hello" diyebilirsiniz. Acil bir durum olmaksızın, sabah 9:00'dan önce ve gece 22:00'dan sonra telefon etmek nezaket kurallarına aykırıdır. Tek istisnai durum, kişinin kendisinin bu duruma izin verdiği zamanlardır.
Hediyeleşme
Düğüne, bebek görmeye, vb. bir yere davet edilirseniz, hediye götürmeniz beklenir. Ev sahibini çok iyi tanıyorsanız, bu hediyenin yaklaşık 25 $ değerinde olması gerekir.
Hediye olarak ne alacağınızı bilmiyorsanız, size farklı gelebilecek bir uygulama işinizi kolaylaştıracaktır. Düğün öncesinde gelin, o civardaki bir ya da iki mağazanın adını belirtecektir (davetiyede yazılmış da olabilir). Bunlar, gelinin tarzını gösteren yerlerdir. Buralardan bir hediye seçebilirsiniz.
Türkiye'ye dönerken Amerika'daki dostlarınıza bir hatıra bırakmak istiyorsanız, Türkiye'ye ait özel bir şey vermeniz hoş olacaktır. Çok değerli olması ya da nadir bulunan bir şey olması gerekmez, Türkiye'yi hatırlatması yeterlidir. Türkiye hakkında bir kitap, pahalı olmayan bir el sanatı ya da Türk kültürünü gösteren küçük bir sanat eseri olabilir. Arkadaşınız bozuk para veya pul koleksiyonu yapıyorsa, Türkiye'ye ait para ya da pul hediye etmek ince bir davranış olacaktır.
Ev sahibinize ya da arkadaşınıza misafirperverliğinden dolayı kendinizi borçlu hissediyorsanız, onu bir geziye, basketbola, hokey oyununa, sinemaya ya da iyi bir restorana götürebilirsiniz.
İş arkadaşlarınıza hediye verirken, kişisel hediyelerden ziyade büroya uygun olabilecek türleri tercih edin. Kozmetik ürünleri, giysi gibi şeyleri vermek doğru olmaz.
Sigara
Sigara içmek, Amerika'da sosyal olarak kabul edilebilen bir davranış değildir. Kamu binalarında sigara içmek yasaktır. İşyeri, lokanta, sinema gibi kapalı alanların çoğunda da bu yasak uygulanmaktadır. Bazılarında sigara içenler için ayrı bölümler oluşturulmuştur.
Tütün ürünleri, 18 yaşından küçüklere satılmaz. Federal yasalara göre ise 27 yaşından küçükler, fotoğraflı kimlik kartı göstermek zorundadırlar.
Eğer birisinin evinde misafirseniz, içmeden önce sigara içip içemeyeceğinizi sormanız gerekir. Etrafta, sigaranızın külünü dökebileceğiniz bir kül tablası yoksa, sigara içilmediğine dair iyi bir işarettir.
Amerika uçaklarında da sigara içmek yasaktır. Uçakta ve uçak tuvaletinde sigara içmenin şiddetli cezaları vardır. Eyaletler arası trenlerde ve otobüslerde de yasaktır. Toplu taşıma araçlarında ve otobüslerde de sigara içmek yasaktır.
Birisinin yüzüne sigara dumanı üflemek, aşırı derecede kaba bir davranış olarak kabul edilir. Siz sigara içerken birisi öksürüyorsa, söndürmeyi teklif etmek kibar bir davranıştır.
Jestler ve mimikler
Birisine "good bye" derken el sallamak istiyorsanız elinizi kaldırıp sağa sola sallayın, parmaklarınızı sallamayın. Eli öne-geri çekmek ve parmakları hareket ettirmek, "no", "stop", yada "go away" gibi anlamlara gelir. Eli, avuç içine doğru tutmak ve parmakları vücuda doğru hareket ettirmek, "come here" anlamına gelir. Eğer bir nesneyi işaret edecekseniz, işaret parmağınızı uzatın ve nesneyi göstermek için kullanın. Fakat, insanları bu şekilde göstermek oldukça kaba bir harekettir.
Eğer uzaktan, garsona hesabı getirmesini söylemek istiyorsanız, bir elinizle kalemle yazma, diğer elinizle kağıt işareti yapın. Sadece garsonun gelmesini istiyorsanız, ona doğru bakın ve elinizi kaldırın.
Başı sağa-sola sallamak, "no" anlamına gelir. Aşağı-yukarı sallamak "yes" anlamına gelir. Başparmağı işaret parmağıyla birleştirmek ve "O"işareti yapmak, "ok"anlamına gelir. Amerikalılar bu işareti anlarlar, fakat gerçek hayattan çok filmlerde kullanılan bir işarettir.
Diğer insanların yanında burun çekmek, tırnak yemek, diş karıştırmak kibar davranışlar değildir.
Amerikalılar hakkında duyduğunuz klişeleşmiş örneklerin hepsine inanmayın. Amerikan filmleri, heyecan oluşturmak için her şeyi abartırlar ve böylece de gerçek Amerikan yaşamı çoğu zaman çarpıtılmış haliyle bilinir.
Amerikalılar, pek çok ülkeye göre günlük yaşamda daha az resmi davranmayı tercih ederler. Örneğin okulda günlük giysilerini giyerler ve profesörleri isimleriyle selamlarlar. Fakat nezaket ve kibarlığı bırakmazlar.
Resmi giyinmeyi gerektiren yer ve durumlar da vardır. Bazı işler, çalışanlarının üniforma ya da takım elbise giymelerini gerektirir.
Bazı restoranlar müşterilerine ceket giymeyi ve kravat takmayı zorunlu kılmıştır. Kültürel etknliklere katılırken de (opera, tiyatro ve bale gibi) şık ve resmi giyinmek adettir. Düğünlerde, cenazelerde ya da dini kutlamalarda resmi giysiler tercih edilir.
Amerika'ya ulaşmadan önce, Amerikalıların davranışlarına ilişkin önyargılarınızdan kurtulmalısınız. Aksi takdirde klişeleşmiş yargılarla kalırsınız ve bu durum sizin yeni arkadaşlıklar kurma girişimlerinizi engelleyecektir.
Kişisel alan
Herkesin etrafında, başkalarının girmemesi gereken sembolik bir alan vardır ki, buna "kişisel alan" diyoruz. Kişisel mesafe fiziksel sebeplerden kaynaklanmaz, sadece kişilerin diğer insanlarla kurdukları ilişkilerin niteliğinden kaynaklanır. Kişisel alanın genişliği kişiler arasındaki samimiyete göre değişmektedir. Eğer bu sınırı bilerek veya bilmeyerek aşarsanız, karşıdaki kişi hemen rahatsız olacak ve uzaklaşma isteği hissedecektir.
İlginçtir ki, kişisel alanın genişliği kültürden kültüre değişmektedir. Amerikalıların kişisel alanları diğer kültürlere göre daha geniştir. Dolayısıyla, konuşma anında eğer daha yakın olmak isterseniz, yanlış anlaşılabilirsiniz. Bu duruma dikkat edin. Konuştuğunuz kişi mesafeyi açmaya çalışıyorsa, kesinlikle yakınlaşmaya çalışmayın.
Konuşurken fiziksel temastan da kaçının, çünkü bir Amerikalı bu durumda kendisini çok rahatsız hissedecektir. Dolayısıyla, sakın kolunuzu konuştuğunuz kişinin omzuna atmayın, yüzüne dokunmayın ya da elini tutmayın. Karşılaştığınızda ya da ayrılırken tokalaşabilirsiniz.
Hitap şekilleri
Amerikan isimleri isim-soyadı şeklinde yazılır ve okunur. Mesela John Smith diye yazılmışsa, kişinin ismi John, soyadı Smith'dir.
Resmi durumlarda, erkekler için "Mister" (kısaltılmışı "Mr."), evli kadınlar için "Misses" (kısaltılmışı "Mrs.") ve evli olmayan kadınlar için "Miss" ( kısaltılmışı "Ms.") kullanılır. Son zamanlarda kadınlar tarafından tercih edilen ise, sadece kısaltılmış halleri olan "Ms." veya "M"dir.
Resmi olmayan durumlarda, Amerikalılar birbirlerine ilk isimleriyle hitap ederler, nadir olarak da soyadlarını kullanırlar. Eğer bir kişiyle ilk tanışmanızda ona ilk adıyla hitap ettiyseniz, ikinci karşılaşmanızda da ona ilk adıyla hitap edebilirsiniz.
Davranış biçimleri
Amerikalılar, genelde haklarını arayan insanlardır. Konuşmak ve düşüncelerini kabul ettirmek için birisini ikna etmeye çalışmak normal bir davranış biçimi olarak kabul edilmektedir.
Sosyal baskının azlığı sayesinde daha fazla bireyselleşmiş bir toplum ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak siz de kendine ve davranışlarına daha fazla güvenen birisi olma ihtiyacı hissedeceksiniz.
Konuşmaya başlarken doğrudan meseleye girin ve detayları sonraya bırakın. Birisinin düşüncesini eleştirmek, yapıcı bir eleştiri öne sürdüğünüz müddetçe olumlu bir davranıştır.
Göz teması da oldukça önemlidir. Dürüstlük ve açık fikirlilik göstergesi olarak kabul edilir.
Tuvaletler
Amerika'da, caddelerde umumi tuvaletler yoktur. Otellerde, barlarda, restoranlarda, müzelerde, dükkanlarda, benzin istasyonlarında, hava limanlarında ve otobüs istasyonlarında bulabilirsiniz.
Öğrenmeniz gereken en önemli ifade "How can I find a toilet?-Nerede tuvalet bulabilirim?"dir. "toilet" yerine, men's room (women's room), restroom, lavatory, toilet, bathroom, little boy's room, potty, head, john ve water closet de kullanabilirsiniz. Son dördü daha az kullanılır, fakat kullanıldığında anlaşılırlar. "loo", "earth closet" ve "usual offices" ifadeleri genel olarak Amerikalılar tarafından kullanılmaz.
Çoğu havaalanı tuvaletinde sifon otomatiktir, el ile çalışmaz. Etrafta sifona benzer bir şey göremezseniz tuvaletten ayrılın, siz ayrıldıktan birkaç saniye sonra çalışacaktır.
Bahşiş vermek
Restoranlarda, faturaya servis ücreti dahil değildir. Dolayısıyla, garsona ücretin % 15'i oranında bahşiş vermek gerekir. Eğer servis yavaşsa ya da kötüyse % 10 verebilirsiniz. Aynı şekilde, güzelse % 20 verebilirsiniz. Bahşiş, sadece masa servisi yapılan restoranlar için geçerlidir. Fast food restoranlarda bahşiş verilmez.
"Tip" ve "gratuity" kelimeleri değişken bir şekilde "bahşiş" anlamında kullanılabilir, fakat ikincisi biraz daha resmi bir anlama ve kullanıma sahiptir.
Taksi şoförleri de toplam ücretin %15'i kadar bahşiş beklerler. Eğer size extra yardım etmişse veya yolunuzu kaybetmişken size yolunuzu göstermişse % 20 kadar bahşiş alabilir.
Otelde, çantaları taşıma için verilen bahşiş 1$ civarındadır. Ceket asma hizmeti için ceket başına 1$ alınır. Kuaför ve berberler için beklenen bahşiş, faturanın %15'i kadardır. Park etme hizmeti 1$'dır.
Federal yasalar, postacıların müşterilerden herhangi bir ücret veya bahşiş talep etmesini, yasaklar.
Ziyaretler
Amerikalılar bu tür ziyaretlere çok kısa sürede karar verirler. Evinizde, aniden film ya da basketbol maçı izlemek için ziyaret edilirseniz sakın şaşırmayın. Müsaitseniz, ziyaretlerini kabul edin fakat meşgulseniz reddetmekte tereddüt etmeyin. Mümkünse daha uygun bir zaman önerebilirsiniz. Bu davranışınız yanlış anlaşılmaz.
Bir arkadaşınızdan herhangi bir zaman için davet almışsanız, gitmeden önce mutlaka telefon edin. Müsait olup olmadığını öğrenin. Ziyaretinizi mümkün olduğunca kısa tutun.
Davetler genellikle kişisel olarak ya da telefonda yapılır. Resepsiyonlar ve diğer resmi durumlar için en makbul olanı ise davetin yazılı olarak yapılmasıdır.
Yemeğe davetliyseniz, kararlaştırılan saatte gitmeye özen gösterin. Ev sahibi, yemeği hazırlama işini bitirememiş olabilir. Dolayısıyla, erken gitmek kabalık olarak algılanır.
Giderken meyve, şeker ya da bir demet çiçek götürebilirsiniz. Gül götürmemeye dikkat edin, çünkü gül daha özel anlamlara sahiptir. Genellikle, erkekler tarafından bayanlara daha özel ilişkilerde verilir.
Katıldığınız davette, geçiminizi sağlamak için ne yaptığınız sorulursa sakın şaşırmayın. Bu, konuşmaya başlamak için yapılan çok yaygın bir girişimdir, hakaret içeren bir şey değildir.
Eğer ev sahibine davetinden ve ev sahipliğinden ötürü teşekkür etmek istiyorsanız, ertesi gün aramanız ya da küçük bir teşekkür notu göndermeniz uygun olur.
İş ziyaretleri ve görüşmeleri
İş görüşmelerinde son derece dakik olmalısınız. Mülakatlara geç gitmeniz, sizin için olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Dolayısıyla, vaktinde hatta mümkünse biraz erken gitmeye çalışın. Geç kalacağınız belliyse, telefon edin ve geç kalacağınızı bildirin.
Çoğu Amerikan şirketinin yönetim pozisyonunda kadınlar bulunmaktadır. Görüşmeye gittiğinizde böyle bir durumla karşılaşırsanız şaşırmayın.
İş arkadaşlarınıza kişisel sorular sormayın. Özellikle de evli olup olmadıkları ya da çocukları olup olmadığı hakkındaki merakınızı bastırın. El şakaları yapmayın.
Tanışma ve selamlaşmada genel kurallar
-Çok kalabalık törenlerde veya davetlerde herkese, üzerinde isimleri yazılı bir yaka kartı verilir. Tokalaştığınız kişilerin adınızı kolayca okuyabilmeleri için isim etiketinizi sağa takın.
-Toplantıda hem erkeklerin hem de bayanların elini sıkın.
-Tokalaşmalar genellikle kısadır. Hafif tokalaşmalar güvensizlik kabul edilir. Eli sıkıca tutun, ancak ezmeyin.
-Göz temasının eksikliği güvensizliği çağrıştırır. Tokalaştığınız kişinin gözlerine bakın.
-Gülümseyin! Gülümsemezseniz Amerikalılar sizin soğuk bir kişiliğe sahip olduğunuzu ya da mutsuz olduğunuzu düşünebilirler.
-Bir erkek elini uzatmadan önce, bir bayanın elini uzatmasını beklemek zorunda değildir.
-Mevki sahibi biriyle tanışırken önce onun elini uzatmasını bekleyin.
-Yanaktan öpme veya sarılma arkadaşlar arasında olabilir, iş çevrelerinde değil.
-Kartvizitler sadece iş çevrelerinde değiştirilir. Arkadaş toplantılarında iş kartlarının dağıtılması kabalık olarak kabul edilir.
-İşletme asistanları ve sekreterleri önemli insanlardır. Patronlara ulaşmadan önce bu kişilerle mutlaka diyalog kurmanız gerekecektir. Mümkün olduğunca nazik olun.
-Dünyanın diğer pek çok ülkesinde olduğu gibi Amerika'nın bölgeleri arasında da kültürel farklılıklar vardır. Manhattan'daki doğru bir davranış Memphis veya Tennesse'de çok sıcak karşılanmayabilir.
-Amerikalılar özel ofislerden hoşlanırlar. Genellikle ofis ne kadar büyük, güzel manzaralı ve çok pencereli olursa; kişi o kadar önemli demektir.
-Bir iş çevresinde şahsi konuşmalardan kaçının. Pek çok Amerikalı, siz çok fazla soru sorduğunuzda rahatsız olur ve kişisel hayatlarını incelediğinizi düşünebilir.
Giyim-kuşam
Erkekler:
-Modası geçmiş şeylerden kaçının. Çok geniş veya çok dar ceket ve pantolon giymeyin.
-Çoraplar takımınızla uyum içinde olmalıdır. Koyu renk takım elbisenizin altına beyaz çorap giymek çok da hoş olmayacaktır.
-İşiniz gerektirmediği sürece ofiste rugan veya aşırı parlak ayakkabılar, inşaat botu ya da tenis ayakkabısı giymeyin.
-İşe giderken kolye, künye vb. takılar takmayın.
-Kapalı mekanlarda şapkanızı mutlaka çıkarın.
Bayanlar:
-Amerikalı kadınlar işte çok çekici giyinmemeye dikkat ederler. Kıyafetleri çok sadedir. İş zamanlarının haricinde ise genelde rahat ve spor giyinmeyi tercih ederler. Siz de buna dikkat edin.
-Abartılı takılar veya çok pahalı mücevherler takmayın.
-Çok fazla makyaj yapmayın. Gün boyunca doğal görünecek sade bir makyaj yapın.
-Kısa bluzlar ve etekler, dar giysiler ofis için uygun değildir.
Telefon kuralları
Birini aradığınızda, öncelikle kendinizi tanıtmanız kibar bir davranıştır. Örneğin, adınız Ahmet Kara ise ve Robert Chen'i arıyorsanız;
"Hello, this is Ahmet Kara. May I speak to Robert Chen, please?" diyebilirsiniz.
Telefona cevap verdiğinizde ise sadece "Hello" diyebilirsiniz. Acil bir durum olmaksızın, sabah 9:00'dan önce ve gece 22:00'dan sonra telefon etmek nezaket kurallarına aykırıdır. Tek istisnai durum, kişinin kendisinin bu duruma izin verdiği zamanlardır.
Hediyeleşme
Düğüne, bebek görmeye, vb. bir yere davet edilirseniz, hediye götürmeniz beklenir. Ev sahibini çok iyi tanıyorsanız, bu hediyenin yaklaşık 25 $ değerinde olması gerekir.
Hediye olarak ne alacağınızı bilmiyorsanız, size farklı gelebilecek bir uygulama işinizi kolaylaştıracaktır. Düğün öncesinde gelin, o civardaki bir ya da iki mağazanın adını belirtecektir (davetiyede yazılmış da olabilir). Bunlar, gelinin tarzını gösteren yerlerdir. Buralardan bir hediye seçebilirsiniz.
Türkiye'ye dönerken Amerika'daki dostlarınıza bir hatıra bırakmak istiyorsanız, Türkiye'ye ait özel bir şey vermeniz hoş olacaktır. Çok değerli olması ya da nadir bulunan bir şey olması gerekmez, Türkiye'yi hatırlatması yeterlidir. Türkiye hakkında bir kitap, pahalı olmayan bir el sanatı ya da Türk kültürünü gösteren küçük bir sanat eseri olabilir. Arkadaşınız bozuk para veya pul koleksiyonu yapıyorsa, Türkiye'ye ait para ya da pul hediye etmek ince bir davranış olacaktır.
Ev sahibinize ya da arkadaşınıza misafirperverliğinden dolayı kendinizi borçlu hissediyorsanız, onu bir geziye, basketbola, hokey oyununa, sinemaya ya da iyi bir restorana götürebilirsiniz.
İş arkadaşlarınıza hediye verirken, kişisel hediyelerden ziyade büroya uygun olabilecek türleri tercih edin. Kozmetik ürünleri, giysi gibi şeyleri vermek doğru olmaz.
Sigara
Sigara içmek, Amerika'da sosyal olarak kabul edilebilen bir davranış değildir. Kamu binalarında sigara içmek yasaktır. İşyeri, lokanta, sinema gibi kapalı alanların çoğunda da bu yasak uygulanmaktadır. Bazılarında sigara içenler için ayrı bölümler oluşturulmuştur.
Tütün ürünleri, 18 yaşından küçüklere satılmaz. Federal yasalara göre ise 27 yaşından küçükler, fotoğraflı kimlik kartı göstermek zorundadırlar.
Eğer birisinin evinde misafirseniz, içmeden önce sigara içip içemeyeceğinizi sormanız gerekir. Etrafta, sigaranızın külünü dökebileceğiniz bir kül tablası yoksa, sigara içilmediğine dair iyi bir işarettir.
Amerika uçaklarında da sigara içmek yasaktır. Uçakta ve uçak tuvaletinde sigara içmenin şiddetli cezaları vardır. Eyaletler arası trenlerde ve otobüslerde de yasaktır. Toplu taşıma araçlarında ve otobüslerde de sigara içmek yasaktır.
Birisinin yüzüne sigara dumanı üflemek, aşırı derecede kaba bir davranış olarak kabul edilir. Siz sigara içerken birisi öksürüyorsa, söndürmeyi teklif etmek kibar bir davranıştır.
Jestler ve mimikler
Birisine "good bye" derken el sallamak istiyorsanız elinizi kaldırıp sağa sola sallayın, parmaklarınızı sallamayın. Eli öne-geri çekmek ve parmakları hareket ettirmek, "no", "stop", yada "go away" gibi anlamlara gelir. Eli, avuç içine doğru tutmak ve parmakları vücuda doğru hareket ettirmek, "come here" anlamına gelir. Eğer bir nesneyi işaret edecekseniz, işaret parmağınızı uzatın ve nesneyi göstermek için kullanın. Fakat, insanları bu şekilde göstermek oldukça kaba bir harekettir.
Eğer uzaktan, garsona hesabı getirmesini söylemek istiyorsanız, bir elinizle kalemle yazma, diğer elinizle kağıt işareti yapın. Sadece garsonun gelmesini istiyorsanız, ona doğru bakın ve elinizi kaldırın.
Başı sağa-sola sallamak, "no" anlamına gelir. Aşağı-yukarı sallamak "yes" anlamına gelir. Başparmağı işaret parmağıyla birleştirmek ve "O"işareti yapmak, "ok"anlamına gelir. Amerikalılar bu işareti anlarlar, fakat gerçek hayattan çok filmlerde kullanılan bir işarettir.
Diğer insanların yanında burun çekmek, tırnak yemek, diş karıştırmak kibar davranışlar değildir.