dünya

Zenginliğin Kötülenmesi ve Fakirliğin Övülmesi

İnsanlar, şükreden zenginin, sabreden fakirden üstünlüğü hususunda ihtilâfa düşmüşlerdir. Biz bunu fakirdik ve zahidlik bahsinde zikretmiş, bu husustaki hakikati belirtmiştik. Fakat bu kitapta fakirliğin genel olarak zenginlikten daha faziletli ve üstün olduğuna dair, durumların tefsirine bakmaksızın delil getirmeye çalışacağız.

İnsanlara Kendilerini, Yaratıcılarını, Nereden Gelip, Nereye Gittiklerini Unutturan Meşguliyetler

Dünya mevcut şeylerden ibarettir. İnsanoğlunun o mevcutlarda lezzeti ve nasibi vardır. Onların ıslahında meşgalesi vardır. İşte bunlar üç şeydir. Zannedilir ki dünya, sadece bu üç işin birinden ibarettir. Oysa hiç de öyle değildir. Dünyanın kendilerinden ibaret olan şeyleri; kürre-i arz ve üzerindekilerdir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
Biz yeryüzünde olan şeyleri yer halkına bir süs yaptık ki insanların hangisinin daha güzel amelde bulunacağını imtihan edelim.(Kehf/7)

Dünyanın Zemmi

Dünyanın zemmi hakkında vârid olan ayetler ve misaller pek çoktur. Kur'an'ın birçok ayeti bu hususu belirtmektedir. İnsanları dünyadan döndürmeye ve ahirete yöneltmeye çağırmaktadır. Hatta peygamberlerin, maksadları odur; onlar ancak bu nedenle gönderilmişlerdir. Bu bakımdan bu husus açık olduğundan Kur'an'ın ayetleriyle delil getirmeye gerek görmüyoruz. Biz bu hususta vârid olan bir kısım haberleri zikredeceğiz.

Hadîsler

Rivayet ediliyor ki Hz. Peygamber (s.a) ölü bir koyun leşinin yanından geçerken şöyle buyurmuştur:

Dünyâya Aldanmak

Dünyâya Aldanmak
Dünyanin bütün gelismeleri hosa giden ve arzulanmayan durumlar olmak üzere ikiye ayrilir. Bu gelis, bütün yeryüzü halki hesabina elverisli olmaz, hâkim olan Allah (C.C)'in hükmü uyarinca çesitli mahiyetler kazanirlar.

Ulu Allâh (C.C.) buyuruyor ki:

«— Rabb'în dileseydi, bütün insanlari tek bir ümmet yapardi. Rabbi´nin rahmet ettikleri hariç, onlar farkli olmakta devam ederler. Rabb'inin «cehennemi cinlerden ve insanlardan doldururum» hükmü kesinlesti.

(Hûd - 118—119.)

Dünyâ Malinin Kötülüğünü Beyân

Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:

«— Ey müminler! Sizi mallariniz ve çoluk - çocugunuz Allah'i zikretmekten alakoymasin. Bunu yapanlar yok mu? Iste asil hüsrana ugrayanlar onlardir.»

(Münafikun Sûre-i Celilesi. 9)

Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:

«— Mallariniz ve çoluk - çocugunuz sadece birer fitnedir (imtihan vesilesidir) Büyük mükâfat ise Allah'in katindadir.»

(Tegabun Sûre-i Celilesi. 15)

Demek ki, malini ve çoluk - çocugunu Allah (CC) katinda kazanilacak olan "büyük mükâfatla tercih edenler, aldanarak agir bir zarara ugrayacaklardir."

Yine Dünyayı Zem Hakkında

Ariflerden biri der ki: «Ey insanlar! Amellerinizi düsünerek tasinarak isleyin. Hiç bir zaman Allah korkusunu kalbinizden çikarmayin.

Uzak vadeli emeller ile oyalanarak ölümü unutmayin. Dünyaya sakin bel baglamayin, çünki o gayet aldatici ve gaddardir, üstten bakarak gözünüzü boyar, bos vaadler ile aklinizi basinizdan alir, süslenip puslenerek kendisine talib çeker.

Böylece alimli bir gelin gibi ortaya çikar. Böylece bakislar ona dikilmis,
kalbler ona tutuimus, nefisler ona âsik oiur.

Dünyâyı Terk etmek, Onu Kötülemek

Dünyayi zem hokkinda inen ayetler ve emsaii pek çoktur.
Denebilir ki. Kur'an-i Kerim'in ekserisi dünyayi asagilamak, onu insanlarin gözünden düsürmek ve ahirete yönelmelerini saglamayi telkin eder. Hatta peygamberlerin amaci da budur, onlar insanliga ancak bunun için gönderilmislerdir.

Bu cihet acik oldugu için bu konuda ayet nakletmeyi yersiz gördük, yalniz bu mesele ile ilgili olan hadislerin bir kismini nakledecegiz.

DÜNYANIN CADILIĞI (BÜYÜCÜLÜĞÜ) HAKKINDA MİSÂLLER VE DÜNYA EHLİNİN GAFLETİ

BİRİNCİ MİSÂL: Dünyanın birinci büyücülüğü şöyledir: Kendini sana devamlı kalacak şekilde gösterir. Halbuki o, hareket eder ve devamlı senden kaçar. Fakat tedricî [azar azar] ve gayet yavaş hareket eder. Dünya, kendisine baktığın zaman hareketsiz görünen ve fakat daima yürüyen bir gölgeye benzer. Bilirsin ki, ömrün devamlı gidiyor ve tedrici olarak her an biraz daha azalıyor, işte o dünyadır, senden kaçıyor, sana veda ediyor [senden ayrılıyor], sen ise bunu anlamıyorsun!

DÜNYANIN ASLI ÜÇ ŞEYDİR: YEMEK, ELBİSE VE MESKEN

Dünyanın tafsiline dikkat edersen, üç şeyden ibaret olduğunu görürsün: Biri bitki, maden ve hayvan gibi yeryüzünde görülen şeylerdir. Toprağın aslı, mesken kurmak ve ziraatle ondan faydalanmak içindir. Bakır, pirinç ve demir madenleri âletler için, hayvanlar ise üzerlerine binmek ve yemek içindir. Diğer ikisi de, insanın kalbini ve bedenini bunlarla meşgul eylemesidir. Ya kalbi, onu sevmek ve onu istemekle meşgul eder, veya bedenini onu düzeltmek, onun işlerini yapmakla meşgul eder.